Tahmini okuma süresi: 4 dakika
  • K vitamini, kan pıhtılaşması, kemik metabolizması ve kan damarı sağlığı dahil olmak üzere çeşitli biyolojik süreçler için gerekli olan yağda çözünen bir vitamin grubudur. İki ana K vitamini türü vardır: K1 vitamini (phylloquinone) ve K2 vitamini (menaquinone). İşte K vitamini, formları, kaynakları, işlevleri ve ilgili sağlık sorunlarına genel bir bakış:
  • Vitamin k, prothrombin,  pıhtılaşma faktörü II,VII, IX, X ve Protein C gibi beş önemli pıhtılaşma faktörünün yapımı için gereklidir.

– (bkz: phyllochinon)

  • Vitamin K intertinal kanalda bakteriler tarafından sürekli olarak sentezlenir.
  • K vitamini yağda erir ve yağ ile birlikte kana absorbe edilir.

K1 Vitamini (phylloquinone): Bu K vitamini formu öncelikle lahana, ıspanak ve brokoli gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. K vitamininin en yaygın diyet kaynağıdır ve kanın pıhtılaşmasında kritik bir rol oynar.

K2 Vitamini (menaquinone): Bu form natto (bir Japon fermente soya yemeği) gibi fermente gıdalarda ve peynir ve yumurta sarısı gibi bazı hayvansal ürünlerde bulunur. K2 Vitamini, yan zincir uzunlukları ve biyoyararlanımları bakımından farklılık gösteren çeşitli alt tiplere (MK-4 ila MK-13) sahiptir. K2 Vitamini kan pıhtılaşması, kemik sağlığı ve arteriyel kireçlenmenin önlenmesi gibi çeşitli işlevlerde rol oynar.

K vitamininin işlevleri

Kan pıhtılaşması: K vitamini, pıhtılaşma faktörleri (Faktör II, VII, IX ve X) olarak bilinen kanın pıhtılaşma sürecinde yer alan proteinlerin sentezi için gereklidir. Bu proteinlerdeki glutamik asit kalıntılarının karboksilasyonunu katalize eden gama-glutamil karboksilaz adlı bir enzim için koenzim görevi görür. Bu modifikasyon proteinlerin kalsiyum iyonlarını bağlamasını sağlayarak kan pıhtısı oluşumuna yol açan karmaşık pıhtılaşma kaskadını kolaylaştırır.

Kemik metabolizması: K2 vitamini, kemiklerde kalsiyum birikimini düzenlemeye yardımcı olan osteokalsin adlı bir proteini aktive ederek kemik sağlığında önemli bir rol oynar. Osteokalsin kemik mineralizasyonunu teşvik eder ve kemiklerden aşırı kalsiyum kaybını önleyerek kırık ve osteoporoz riskini azaltır.

Kan damarı sağlığı: K2 Vitamini, kan damarı duvarlarında kalsiyum birikimini engelleyerek arteriyel kireçlenmeyi önlemeye yardımcı olan matris Gla proteini (MGP) adı verilen bir proteinin aktivasyonunda da rol oynar. Bu, arteriyel esnekliğin korunmasına ve kardiyovasküler hastalık riskinin azaltılmasına yardımcı olur.

Eksikliği ve toksisitesi:

K vitamini eksikliği: Vitamin gıdalarda yaygın olarak bulunduğundan ve insan bağırsağı az miktarda K2 vitamini sentezleyebildiğinden, yetişkinlerde eksiklik nadirdir. Bununla birlikte, yenidoğanlar, doğumdaki düşük depolar ve olgunlaşmamış karaciğer fonksiyonu nedeniyle K vitamini eksikliği riski altındadır. K vitamini eksikliği kanamasını (VKDB) önlemek için yenidoğanlara genellikle K vitamini enjeksiyonu yapılır. Yetişkinlerde eksiklik belirtileri arasında kolay morarma, diş eti kanaması, burun kanaması ve yaralanmalardan sonra pıhtılaşma süresinin uzaması sayılabilir.

K Vitamini toksisitesi: K vitamini toksisitesi son derece nadirdir, çünkü vücutta büyük miktarlarda depolanmaz ve fazla miktarlar genellikle atılır. Gıda kaynaklarından yüksek miktarda K1 veya K2 vitamini tüketildiğinde bilinen bir toksisite belirtisi bildirilmemiştir. Bununla birlikte, sentetik K3 vitamini (menadion) toksisite ile ilişkilendirilmiştir ve artık besin takviyesi olarak kullanılmamaktadır.

Diyet önerileri ve kaynakları:

Günlük önerilen K vitamini alımı yaşa, cinsiyete ve yaşam evresine bağlı olarak değişir. Yetişkin erkekler için önerilen günlük alım miktarı 120 mikrogram iken, yetişkin kadınların günde 90 mikrograma ihtiyacı vardır. Hamile ve emziren kadınlar biraz daha yüksek miktarlara ihtiyaç duyabilir.

K1 vitamininin bazı iyi diyet kaynakları arasında yeşil yapraklı sebzeler (lahana, ıspanak ve kara lahana), turpgiller (brokoli ve Brüksel lahanası) ve bitkisel yağlar (soya fasulyesi ve kanola yağı) bulunur. K2 vitamini natto ve sauerkra gibi fermente gıdalarda bulunur.

K vitamini Eksikliği;

  • Yeni doğanlarda bakteri florası gelişmediği için , k vitamini yetersizliği vardır.Bunun dışında normal insanlarda çok nadir görülür.
  • Gastrointestinal kanalda yağ emiliminin bozulması sonucu sıklıkla K vitamini eksikliği görülür.
  • K vitamini eksikliğin en sık nedenlerinden biri safra kanallarının tıkanması veya karaciğer hastalığı sonucunda, karaciğerin safrayı gastrointestinal kanala salgılayamamasıdır.Safranın yetersiz olması yağ sindirimi ve emilimini bozar ve bu yolla K vitamininin emilimi de baskılanmış olur.
  • Karaciğer hastalıklarında, hem K vitaminin yetersiz emilimi ve hem de karaciğer hücrelerindeki hasara bağlı olarak prottrombin ve diğer faktörlerin yapımı azalır.Bu nedenle, karaciğer hastalığı  olan kişilere veya safra yolları tıkanıklığında cerrahi girişim öncesi hastalara K vitamini enjeksiyonu yapılır.
  • K vitamini eksikliği olan kişiye operasyondan 4-8 saat önce K vitamini verilirse ve eğer karaciğer parankim hücrelerinin en az yarısı normal fonksiyon yapıyorsa, pıhtılaşma faktörleri operasyon sırasında aşırı kanamayı önlemeye yetecek düzeyde yapılırlar.

K vitamini, kanın pıhtılaşmasında çok önemli bir rol oynayan temel vitamindir.

Yağda çözünen bir vitamin olup iki ana formda bulunur: K1 vitamini (filokinon) ve K2 vitamini (menakinon). K1 vitamini öncelikle yeşil yapraklı sebzelerde bulunurken, K2 vitamini fermente gıdalarda ve bazı hayvansal ürünlerde bulunur.

K vitamini, kanın pıhtılaşma sürecinde yer alan ve toplu olarak pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan çeşitli proteinlerin sentezi için gereklidir. Bu proteinler gerektiğinde bir kan pıhtısı oluşturmak için kaskad benzeri bir şekilde birlikte çalışır.

K vitamininin kanın pıhtılaşmasında nasıl rol oynadığına genel bir bakış:

Pıhtılaşma faktörlerinin aktivasyonu: K vitamini gama-glutamil karboksilaz adı verilen bir enzim için koenzim görevi görür. Bu enzim, belirli pıhtılaşma faktörlerinin (Faktör II, VII, IX ve X) yanı sıra C, S ve Z proteinlerinin öncü proteinlerindeki spesifik glutamik asit kalıntılarının karboksilasyonunu katalize eder. Bu karboksilasyon işlemi, gama-karboksiglutamik asit (Gla) adı verilen modifiye bir amino asit üretir.

Kalsiyum bağlama: Bu proteinlerdeki Gla kalıntıları kalsiyum iyonlarını bağlamalarını sağlar. Kalsiyum, çeşitli pıhtılaşma faktörlerini bir araya getirmeye yardımcı olduğu ve aktive trombositlerde veya hasarlı endotel hücrelerinde bulunanlar gibi negatif yüklü fosfolipid yüzeylerle etkileşimlerini kolaylaştırdığı için pıhtılaşma süreci için gereklidir.

Pıhtılaşma kaskadı: K vitamini tarafından aktive edilen pıhtılaşma faktörleri, pıhtılaşma kaskadı olarak bilinen bir dizi karmaşık reaksiyona katılır. Bu kaskad nihayetinde çözünür fibrinojenin çözünmez fibrine dönüşmesine yol açar ve bu da kan pıhtısının temelini oluşturur.

Pıhtılaşmanın düzenlenmesi: Pıhtılaşma faktörlerini aktive etmedeki rolüne ek olarak, K vitamini ayrıca antikoagülan proteinler C, S ve Z’nin sentezine katılarak kanın pıhtılaşmasını düzenlemeye yardımcı olur. Bu proteinler aşırı pıhtılaşmayı önlemek ve pıhtı oluşumu ile çözünmesi arasında hassas bir denge sağlamak için çalışır.

K vitamini eksikliği kanın pıhtılaşmasını bozarak aşırı kanama ve morarma riskinin artmasına neden olabilir. Vitamin çok çeşitli gıdalarda bulunduğundan ve insan bağırsağı da az miktarda K2 vitamini sentezleyebildiğinden, yetişkinlerde K vitamini eksikliği nadirdir. Bununla birlikte, yenidoğanlar doğumda düşük depoları ve olgunlaşmamış karaciğer fonksiyonları nedeniyle daha yüksek K vitamini eksikliği riski altındadır, bu nedenle K vitamini eksikliği kanaması (VKDB) adı verilen potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir kanama bozukluğunu önlemek için genellikle doğumdan kısa bir süre sonra K vitamini enjeksiyonu alırlar.

Facebook Yorumları