Tahmini okuma süresi: 3 dakika

Tragopogon cinsinin etimolojisi Yunanca “keçi” anlamına gelen tragos ve “sakal” anlamına gelen pogon kelimelerinden türetilmiştir. Bunun nedeni, bazı Tragopogon türlerinin pappus veya tüylü tohum başının bir keçinin sakalına benzemesidir.

Yaygın olarak salsify veya keçi sakalı olarak bilinen Tragopogon, Asteraceae familyasında yer alan çiçekli bir bitki cinsidir. Avrupa ve Asya’ya özgü iki yıllık ve çok yıllık türleri içerir. Gıda için en yaygın olarak yetiştirilen türler Tragopogon porrifolius (mor veya yaygın salsify) ve Tragopogon pratensis’tir (sarı veya çayır salsify). Bu makalede bitkinin özellikleri, yetiştirme koşulları, hasat dönemi, besin değerleri ve mutfakta kullanım alanları ele alınmaktadır.

Özellikleri

Tragopogon bitkileri, çime benzer uzun, ince yaprakları ve tek sarı veya mor çiçekler taşıyan uzun, dallı gövdeleri ile karakterize edilir1. Kökler tipik olarak uzamış ve kazık kök şeklindedir. Bitki, olgunlaştığında bir puf topunu andıran büyük, küresel tohum başlarıyla bilinir.

Büyüme Koşulları ve Habitat

Tragopogon türleri çeşitli iklimlere adapte olmuştur ancak esas olarak ılıman bölgelerde yetişir1. Uzun köklerini barındırmak için güneşli yerleri ve iyi drene edilmiş, derin toprakları tercih ederler. Tragopogon bitkileri genellikle çayırlarda, tarlalarda ve yol kenarlarında bulunur, bu da esnekliklerini ve uyum yeteneklerini gösterir.

Hasat

Tragopogon köklerini hasat etmek için en uygun zaman, köklerin bol miktarda besin depoladığı ancak bitkilerin henüz çiçeklenmediği sonbahar sonu veya ilkbahar başıdır1,2. Genç sürgünler ve çiçek tomurcukları ilkbaharda hasat edilebilir ve en iyi şekilde hala yumuşak olduklarında tüketilir.

Besin Değerleri

Tragopogon kökleri iyi bir diyet lifi kaynağıdır ve C vitamini, potasyum ve manganez de dahil olmak üzere birçok önemli vitamin ve mineral içerir3. Ayrıca sindirime yardımcı olan ve bağırsak sağlığını destekleyen bir tür prebiyotik lif olan inülin içerirler4.

Yeme Alışkanlıkları

Tragopogon türlerinin, özellikle T. porrifolius ve T. pratensis’in kökleri yenilebilir ve hafif istiridye benzeri bir tada sahiptir, bu da onlara “istiridye bitkisi” lakabını kazandırmıştır. Geleneksel olarak soyulup haşlandıktan sonra sebze olarak servis edilir ya da çorba ve güveçlere eklenir2. Genç sürgünler ve çiçek tomurcukları salatalarda çiğ olarak veya hafifçe pişirilerek yenebilir.

Sonuç olarak, Tragopogon önemli besin değeri sağlayan çok yönlü ve dirençli bir bitkidir. Çeşitli iklimlere uyum sağlaması, onu farklı tarım sistemlerine değerli bir katkı haline getirmektedir.

Tarih

Tragopogon’un tarihi, bitkinin sebze ve şifalı bitki olarak kullanıldığı antik Yunan’a kadar uzanmaktadır. Bitki, ona Salsify adını veren Romalılar tarafından da biliniyordu.

Tragopogon 17. yüzyılda Kuzey Amerika’ya tanıtıldı ve o zamandan beri kıtanın birçok yerinde doğallaştı. Bitki artık çayırlarda, yol kenarlarında ve diğer açık alanlarda bulunur.

Tragopogon’un Avrupa, Asya, Afrika ve Kuzey Amerika’da bulunan 100’den fazla türü vardır. En yaygın türlerden bazıları Salsify, Keçi Sakalı ve Scorzonera’dır.

Salsify hem çiğ hem de pişmiş olarak yenen popüler bir sebzedir. Bitkinin cevizimsi bir tadı ve hafif çiğnenebilir bir dokusu vardır. Keçi Sakalı kabızlık, ishal ve karaciğer sorunları da dahil olmak üzere çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan şifalı bir bitkidir. Scorzonera hem çiğ hem de pişmiş olarak yenen bir kök sebzedir. Bitki tatlı, cevizimsi bir tada ve hafif gevrek bir dokuya sahiptir.

Tragopogon bitkileri çiğ yenirse zehirlidir, ancak pişirildiklerinde yenmeleri güvenlidir. Bitki, yatıştırıcı ve ağrı giderici özelliklere sahip sütlü bir öz olan lactucarium adlı bir bileşik içerir.

Kaynak:

  1. Ghosh, S. (2017). Phytochemical and Ethnobotanical Study of Tragopogon Species in the West Mediterranean Region of Turkey. Journal of Herbal Medicine, 10, 68-73.
  2. Small, E. (2011). Top 100 Food Plants. NRC Research Press, Ottawa, Canada.
  3. Baranski, R., et al. (2012). The effect of short-term post-harvest storage on the nutritional quality of the edible tubers of potato and Jerusalem artichoke. Journal of Food Composition and Analysis, 27(1), 8-16.
  4. Niness, K. R. (1999). Inulin and Oligofructose: What Are They?. The Journal of Nutrition, 129(7), 1402S–1406S.
Facebook Yorumları