İçindekiler
Tıbbi terimlerin dilsel yapı taşları
Anatomik terminoloji (Nomenklatür; terimler topluluğu, Bir konu alanı veya bilim dalının, genel olarak geçerli teknik terimleri ve adları sistemi olan) insan vücudunun bölümlerini adlandırır ve sistematize eder.
Tıbbi anatomik terimlerle ilgili ilk düzenlemeler 1895 yılında Basel‟de (İsviçre) uluslararası düzeyde yapılan bilimsel toplantılarla belirlenmiştir. Basel Nomina Anatomica (BNA) toplantısında anatomi terimlerinde sadeleştirmeye gidilmiş, 30 000‟i aşkın terim Latince temel alınarak 4.500’e kadar indirilmiştir.
1998’de kurulan Terminologia Anatomica (TA) şu anda geçerlidir.
Bu, Avustralya’da, Rusya’da ve Almanya’da, Türkiye’de ve Azerbeycan’da anatomik aynı terimin kullanıldığı anlamına gelir.
TA’nın aşağıdaki ilkeleri oluşturulmuştur:
- Her organ sadece bir ifade ile tanımlanmalıdır.
- Tanımlamalar mümkünse Latinceden gelmelidir.
- İfadeler mümkün olduğunca kısa olmalıdır.
- Yakın bir topografik ilişki varsa benzer isimler kullanılmalıdır.
- Örnek: Arteria femoralis – Vena femoralis
- Ayırt edici nitelikler zıt çiftler olmalıdır
- Örn.: majör – minör
- Tüm özel isimlerden (eponyms) kaçınılmalıdır.
- Örnek: Tuba Auditiva – işitsel trompet (Keşfi Bartholomaeo Eustachius’tan sonra Tuba Eustachii’nin yerine)
Buna karşılık, hastalıkları adlandırmak için onları açıkça sınıflandıran genel olarak bağlayıcı bir sistem hala yoktur. Hastalık isimlerini sistematize etmek için bazı girişimlerde bulunulmuştur, örneğin SNOP (Sistematize Patoloji İsimlendirmesi), tüm tıbbın SNOMED (Sistematik Tıp İsimlendirmesi) uzantısı ile. ICD (Uluslararası Hastalık Sınıflandırması) dokümantasyon amacıyla (doktor muayenehaneleri, hastaneler, sağlık sigortası şirketleri vb.) hastalıklara, semptomlara ve şikayetlere numara verme geliştirilmiştir. Anatomik terminolojinin aksine, tıbbi terminolojide bazı özellikler daha sık görülür:
- Çok sayıda özel isim (eponym) vardır Down Sendromu, Graves hastalığı
- Ağırlıklı olarak Yunanca teknik terimler kullanılmaktadır Spondilit = vertebral inflamasyon (Inflammatio vertebrae değil)
- rooming in, baypas, petit mal gibi birçok yabancı dil etkisi vardır.
- Kısaltmalar ve akronimler sıklıkla kullanılır.
- AIDS = Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu, SIDS = Ani Bebek Ölümü Sendromu
- Hastalıkların birden fazla isimlendirilmesi
- Tüberküloz = Koch hastalığı
- Schistosomiasis = Bilarziyos
Tıbbi terminoloji için International Nomina Anatomica’da olduğu gibi bir standardizasyon henüz sağlanamadı.
Kelimenin kökü bir kelimenin özünü oluşturur ve kelimenin anlamının değişmez taşıyıcısıdır. Latince terimlerle, kök, bir kelimenin tamlayan-tekil sonunu ayırdığınızda kalan kelime öğesidir.
Latinleştirilmemiş ve dolayısıyla reddedilmemiş Yunanca terimler söz konusu olduğunda, kelimenin kökünü belirleyebilmek için tüm terimin kelime öğelerine bölünmesi gerekir.
Yazım ve telaffuz
Telaffuz:
- a, o, u ve ünsüzlerden önce c varsa yerine ksöylenir.
- e, i, y, ae, oe’den önce c varsa yerine z söylenir.
Sondan bir önceki hece genellikle vurgulanır.
Öğeleri;
1)Substantif: Bir nesneyi tanımlayan unsur, isimdir.
1.1)Diminutif: Substantiflerin küçültülmüş hali, küçültme eki almış halidir.
- Saccus–>sacculus
2)Adjektif: Substantifleri betimleyen kelimelerdir; sıfat.
2.1)Komperatif, Süperlatif; Karşılaştırma manası içeren sıfatlardır.
- Longus(uzun)–> longior (Komparatif; daha uzun), longissimus (Süperlatif; en uzunu)

Kökler
- Herhangi bir yapım eki almamış sözcüklere kök denir. Örnekler;
Latin Dili Ekleri;
Substantiflere eklenip anlam katarlar.
PREFİKSES
- İçeriden dışarıya anlamı katan ek; ek-, eks-, ex-
- Olmama, olumsuzluk, eksiklik belirten ek; a-, an-.
- Ters etme, geri alma, yoğunlaştırma, kapatma anlamındaki ön ek; de-
- Bozukluk, yanlışlık veya anormal durumu belirtmek için kullanılan ek; dis-, dys-.
- İçeri, içeriye anlamını kelimeye katan ek; in-.
- Yineden, geri, tekrar eden anlamındaki ek; re-.
- Latincede ad(ileri) kelimesinden türeyen ve -e doğru, -e kadar, Buraya, yakına, gibi yönelim eklerini ifade eden ek;; ad-.
- Ana Hint-Avrupa dilindeki *ne (“değil”) kelimesinden türemiş ve kelimeye olumsuzluk katan ek; ne-.
- Burdan, burdan uzağa gibi yönelim eklerini ifade eden ek; ab-
İNFİKSES
Kelime köklerini bağlayarak, yeni kelimelerin oluşmasını sağlayan ek; -o-
Eklendiği fiilde eylemi pekiştiren ektir; b, m, p harflerinden önce gelirse -m- olur; -n-
- iugō + -n- → iungō
- coniugō + -n- → coniungō
Nomina Anatomica
- Latince bir kelimede “i” harfi iki ünlünün arasında veya ünlüden önce ise “J” diye okunur.
ieiunum—> jejunum
- qu > kw
- aqua =akwa
- ph > f
- pharynx= farenks
- v > w
- valva = walwa
- c harfi;
- ünsüzlerden önce veya a, o, u, harflerinden önce geliyorsa = “k”,
- e, i, y, ae ve oe’den önce geliyorsa = “z”
- ch şeklinde bulunuyorsa ayrılamaz.
SUFFİKSES
- Durum bildiren (genellikle anormal durum bildiren) ekler; -oz, -ose, -osis
- Kelimenin kökünden, başka bir kelime oluşmasını sağlayan ekler; -i, -ie, -y
- Aitlik, sahiplik bildiren, kelimenin kökünü etkileyen ekler;
- Mask.: -acus, -arius, -ēus, -inus, -ine, -in, -alis, -aris, -ikus, -icus, -ical, -ic, -ikal, -ik,
- Fem.: -aca, -aria, -ea, -ica, -ina.
- Nötr: -acum, -arum, -eum, -icum, -inum, -e.
- Tümör, şişkinlik, yeni bir oluşum bildiren ek; -om
- Biçimine veya formuna yakınlığı belirten, benzerlikliği belirten ek; -oid, -id
- Fiilleri fillimsi yapan ek; –ter
- Bir kelimenin başında kullanıldılgında, içinde anlamı taşıyan latince ek; ἐν (en), ἐνῐ́ (ení), ἐνῑ́ (enī́), εἰν (ein), εἰνῐ́ (einí). Bu ekin kökü Ana Hint-Avrupa dilinde h₁én‘dır. Eski ermenicede ի (i) ve İngilizcedeki in edatı da bu kelimeden türemiştir.
- Latincede ekten kelime veya sıfat oluşmasını sağlayan ek; -in, -en
- Antik Yunancadaki ἐν (en, “içeri, içinde”) kelimesinden türeyen ve içeri anlamındaki e; -em.
- Hastalıklı, anormal durumu belirtmek için kullanılan ek; -iyaz, -iasis
- Yunancadaki deín kelimesinden türeyen bağlamak anlamına gelen ek; –dez, -dese, -desis.
- Enstürman, damar, mekan veya kişiyi ifade eden isim eki; –bra, –bula, –bulum, –brum
- Eklendiği isme, boyun küçük olması veya daha genç olması anlamlarını katan küçültme ekidir; -ulus, -olus
Sayı Tekil Çoğul Hal / Cinsiyet Maskülen Feminen Nötr Maskülen Feminen Nötr nominatif -ulus -ula -ulum -ulī -ulae -ula genitif -ulī -ulae -ulī -ulōrum -ulārum -ulōrum datif -ulō -ulō -ulīs akusatif -ulum -ulam -ulum -ulōs -ulās -ula ablatif -ulō -ulā -ulō -ulīs vokatif -ule -ula -ulum -ulī -ulae -ula - Calculus
Sayı | Tekil | Çoğul | |||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Hal / Cinsiyet | Maskülen | Feminen | Nötr | Maskülen | Feminen | Nötr | |
nominatif | -olus | -ola | -olum | -olī | -olae | -ola | |
genitif | -olī | -olae | -olī | -olōrum | -olārum | -olōrum | |
datif | -olō | -olō | -olīs | ||||
akusatif | -olum | -olam | -olum | -olōs | -olās | -ola | |
ablatif | -olō | -olā | -olō | -olīs | |||
vokatif | -ole | -ola | -olum | -olī | -olae | -ola |
- Antik Yunancadaki -ία (-ía) ve -εια (-eia) eklerinden türemiş, genellikle sıfat kökenli kelimeleri isimleştiren ektir; -iya, -ia.
- Sıfata eklendiğinde tezatlık belirten veya karşılaştırma anlamı katan ek; –teros.
- Eylem veya eylem sonucunu ifade eden isim yapan ek; -tio, -atio, -ing-, -asyo, -asyon.
- Eylem veya eylem sonucunu belirten ek; –at
- assassinat (“Suikast”)
- Latincede sonuna geldiği kelimeyi sıfat çeviren ek; -us
- İsimlere gelen alet, gereç anlamını veren Latince ek -ula
- Latincede sıfatlara 1. kademe karşılaştırma manası katan ek;
- Mask. ve Fem: -ior
- Nötr: -ius
- Sıfatlara 2. kademe karşılaştırma manası katan ek;
- Mask: -issimus
- Fem: -issia
- Nötr: –issium
- Latince’de isimlere gelen ön eklerle yeni bir kelime oluşmasını sağlan ek; -is
- …’le dolu olmak, dolgunluk anlamlarına gelen ek;
- Mask: -lentus, -osus,
- Fem: -lenta, -osa,
- Nötr: -lentum, -osum.
- Madde ve şekil benzerliğini ifade eden ek;
- Mask: -eus, -formis, -(o)ideus.
- Fem: -ea, -forme, -(o)idea.
- Nötr: -eum, -(o)ideum.
- …’yı taşıyan, taşıyıcılık anlamı katan ek;
- Mask: -fer(us), -fereous, –iferous.
- Fem: -fera,
- Nötr: -ferum.
- Bir varlığın veya bir niteliğe sahipliği, bir olayın sonucunu, benzerliğini ifade eden isimleri sıfat yapan ek;
- Yeteneği, olasılığı, yapabilmeyi ifade eden ekler;
- Mask: -ivus, -orius, -bilis,
- Fem: -iva, oria,
- Nötr: -ivum, -orium, -bile.
- Latincedeki küçültme eki olan -ittus (veya -ettus), Fransızcaki –et ( feminin hali –ette)’nin kökenidir.
- Antik Yunancadaki -ισμός (-ismós)’dan türeyen -ism, -izm ise isme durum, konum, hareket anlamlarını katar. Genelde bitmiş bir eylem, yapılmış bir iş için kullanılır;
Köken
Tıbbi kelimelerinin bir çoğunun kökeni Hipokratın (M.ö 460-377) yazmış olduğu Corpus Hiipocraticum adlı eserine kadar takip edilebilmiştir.

Ardından gelen diğer önemli bilgin ise;
- Galen (M.S. 129-200, bergama)
- Celsus
- Yaşlı Plinius (d. 23, Como – ö. 24 Ağustos 79, Stabiae)
- İbn-i Sina (d. 980 Afşana Köyü, Buhara – ö. 21 Haziran 1037 Hamedan); Kendinden önceki alimlerin Yunanca eserlerini çevirerek günümüzde kullandığımız kelimelerin kökenini oluşturmuştur.
- İslamın altın zamanında çevrilmiş bir çok eser, 11. yüzyılda ispanyanın Salerno, toledo, cordoba’da açılan okullarla Avrupa dillerine geri çevrilerek tıbbın anlaşılmasını ve gelişmesini sağladı. Bir çok kelime doğu dillerinden tekrar Latinceye çevrilerek Avrupa’da yayılması sağlandı.
Andreas Vesal (MS 1514/1515-1564); Arabça kökenli anatomik yapıları Latinceye çevirmiştir.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.