“Sterilize” kelimesi Latince “kısır” veya “verimsiz” anlamına gelen “steril” kelimesinden gelmektedir. Kelimenin İngilizcede kayıtlı ilk kullanımı 16. yüzyılda olmuştur.
Sterilizasyon, mantarlar, bakteriler, virüsler, spor formları, prionlar vb. gibi tüm yaşam formlarını ve diğer biyolojik ajanları ortadan kaldıran veya öldüren herhangi bir işlemi ifade eder1.
İçindekiler
Tıbbi Ekipman Sterilizasyonu
Bir sağlık hizmeti ortamında sterilizasyon, enfeksiyonu önlemek için çok önemlidir. Bu, fiziksel veya kimyasal yöntemlerle sağlanabilir.
Fiziksel yöntemler arasında ısı (buhar, kuru ısı ve alev), filtreleme ve ışınlama (ultraviyole, X-ışınları, gama ışınları ve elektron ışınları) yer alır. Kimyasal yöntemler etilen oksit, formaldehit, hidrojen peroksit, perasetik asit ve diğerlerinin kullanımını içerebilir2.
Cerrahi Sterilizasyon Prosedürleri
Cerrahi sterilizasyon prosedürleri, erkekler için vazektomi ve kadınlar için tüp ligasyonunu içeren kalıcı doğum kontrol yöntemleridir. Vazektomi, testislerden sperm taşıyan tüp olan vas deferensin kesilmesini, mühürlenmesini veya başka bir şekilde bloke edilmesini içerir. Tüp ligasyonu ise yumurtalıklardan rahme yumurta taşıyan fallop tüplerinin bloke edilmesini veya kesilmesini içerir3.
Riskler ve Komplikasyonlar
Tıbbi ekipmanın sterilizasyonu, etkinliğini ve güvenliğini sağlamak için doğru şekilde yapılmalıdır. Eksik sterilizasyon enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasına yol açabilir.
Cerrahi sterilizasyon prosedürlerine gelince, bunlar genellikle çok güvenli olmakla birlikte, tüm cerrahi prosedürler bir miktar risk taşır. Bu prosedürlere özgü riskler arasında prosedürün kalıcılığına ilişkin pişmanlık, psikolojik etkiler ve nadir durumlarda istenmeyen gebeliğe yol açan prosedürün başarısızlığı yer almaktadır4.
Tarih
Sterilizasyon, bir şeyi bakteri, virüs ve mantar gibi canlı mikroorganizmalardan arındırma işlemidir. Sterilizasyon ısı, kimyasallar ve radyasyon dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanılarak yapılabilir.
Sterilizasyonun tıbbi amaçlarla kayıtlara geçen ilk kullanımı 19. yüzyılda olmuştur. 1847 yılında Macar bir doktor olan Ignaz Semmelweis, doktorların bebekleri doğurtmadan önce ellerini sabun ve suyla yıkadığı hastanelerde lohusalık hummasından (doğumdan sonra ortaya çıkan bir tür enfeksiyon) ölüm oranının çok daha düşük olduğunu fark etti. Semmelweis, enfeksiyondan doktorların ellerindeki bakterilerin sorumlu olduğunu varsaydı ve enfeksiyonun yayılmasını önlemek için el yıkamanın kullanılmasını savundu.
20. yüzyılın başlarında, otoklavlar ve etilen oksit gazı gibi yeni sterilizasyon tekniklerinin geliştirilmesi, tıbbi ekipman ve malzemelerin büyük ölçekte sterilize edilmesini mümkün kıldı. Bu, hastane kaynaklı enfeksiyonların görülme sıklığında dramatik bir düşüşe yol açtı.
Günümüzde sterilizasyon, hastaneler, klinikler, laboratuvarlar ve gıda işleme tesisleri dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda kullanılmaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve halk sağlığını korumak için önemli bir araçtır.
İşte sterilizasyonun tarihçesi hakkında bazı ek bilgiler:
- 1877 yılında İngiliz cerrah Joseph Lister, cerrahi aletleri sterilize etmek için karbolik asit (fenol) kullanımını tanıttı. Bu, cerrahi enfeksiyonlara karşı mücadelede büyük bir atılımdı.
- 1910 yılında Amerikalı bir cerrah olan William Halsted, cerrahi eldivenleri sterilize etmek için ilk tekniği geliştirdi.
- 1920’de Fransız bir mühendis olan Charles Chamberland, tıbbi ekipmanı sterilize etmek için buhar kullanan bir makine olan otoklavı icat etti.
- 1938’de tıbbi ekipmanı sterilize etmek için ilk kez etilen oksit gazı kullanıldı.
Günümüzde tıbbi ekipman ve malzemeleri sterilize etmek için kullanılan çeşitli yöntemler vardır. En yaygın yöntemler şunlardır:
Isı: Buhar sterilizasyonu en yaygın sterilizasyon yöntemidir. Cerrahi aletler, eldivenler ve önlükler de dahil olmak üzere çok çeşitli tıbbi ekipmanı sterilize etmek için kullanılır.
Kimyasallar: Etilen oksit gazı, ısı ile sterilize edilemeyen tıbbi ekipmanı sterilize etmek için kullanılabilen güçlü bir kimyasaldır.
Radyasyon: Gama ışınları gibi iyonlaştırıcı radyasyon, ısı veya kimyasallarla sterilize edilemeyen tıbbi ekipmanı sterilize etmek için kullanılabilir.
Sterilizasyon, enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve halk sağlığını korumak için önemli bir araçtır. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, sterilizasyon yöntemlerini kullanarak hastalarının enfeksiyona karşı güvende olmalarını sağlamaya yardımcı olabilirler.
Kaynak:
- Rutala WA, Weber DJ. (1999). Disinfection and Sterilization: An Overview. American Journal of Infection Control, 27(4), 351-363. ↩
- McDonnell G, Russell AD. (1999). Antiseptics and Disinfectants: Activity, Action, and Resistance. Clinical Microbiology Reviews, 12(1), 147-179. ↩
- Trussell J, Guilbert E, Hedley A. (2003). Sterilization failure, sterilization reversal, and pregnancy after sterilization reversal in Quebec. Obstetrics and Gynecology, 101(4), 677-684. ↩
- Hillis SD, Marchbanks PA, Tylor LR, Peterson HB. (1999). Poststerilization regret: findings from the United States Collaborative Review of Sterilization. Obstetrics & Gynecology, 93(6), 889-895. ↩