Rosa abietina adının etimolojisi hala tartışılmaktadır. Bazı botanikçiler bu ismin Latince “çiy” anlamına gelen “ros” ve “köknar” anlamına gelen “abieteus” kelimelerinden geldiğine inanmaktadır. Bunun nedeni bitkinin yapraklarının çiy benzeri bir maddeyle kaplı olmasıdır. Bazıları ise bu ismin Latince “köknar” anlamına gelen “abies” kelimesinden geldiğine inanmaktadır. Bunun nedeni bitkinin yapraklarının köknar ağacınınkilere benzemesidir.
Bitki ilk olarak İsveçli botanikçi Carl Linnaeus tarafından 1753 tarihli Species Plantarum adlı kitabında tanımlanmıştır. Linnaeus bitkiye Latince’de “köknar gülü” anlamına gelen Rosa abietina adını vermiştir. Bunun nedeni bitkinin yapraklarının köknar ağacınınkilere benzemesidir.
1873 yılında Rus botanikçi Eduard von Regel, Rosa umbellata adını verdiği yeni bir gül türü tanımlamıştır. Ancak 1905 yılında Alman botanikçi Georg Christian Wittmack, Regel’in örneklerini incelemiş ve bunların aslında Rosa abietina olduğu sonucuna varmıştır.
1939 yılında Avusturyalı botanikçi Franz Joseph Christ, Rosa abietina ve Rosa umbellata’nın iki farklı tür olduğunu savunduğu bir makale yayınladı. Christ’in argümanı, iki bitkinin farklı çiçek renklerine sahip olduğu gerçeğine dayanıyordu. Rosa abietina pembe çiçeklere sahipken, Rosa umbellata beyaz çiçeklere sahiptir.
Christ’in argümanı birçok botanikçi tarafından kabul edildi ve Rosa abietina ve Rosa umbellata birçok botanik ders kitabında iki ayrı tür olarak listelendi. Ancak son yıllarda botanikçiler arasında Rosa abietina ve Rosa umbellata’nın aslında aynı tür olduğu konusunda artan bir fikir birliği vardır. Bunun nedeni, iki bitkinin görünüş olarak birbirine çok benzemesi ve birbirleriyle çiftleşebilmeleridir.
Botanikçiler arasındaki mevcut fikir birliği Rosa abietina’nın tek bir tür olduğu yönündedir. Bununla birlikte, Rosa abietina adı hala bitkinin iki farklı formuna atıfta bulunmak için kullanılmaktadır. Pembe çiçekli form Rosa abietina var. abietina, beyaz çiçekli form ise Rosa abietina var. umbellata olarak adlandırılır.
Rosa abietina Gren. ex Christ, belirli bir gül türünü ifade eden botanik bir isimdir. Rosa abietina Gren. ex Christ’in özelliklerini ve ayrıntılarını keşfedelim:
İçindekiler
Taksonomi ve Sınıflandırma:
- Krallık: Plantae
- Klad: Trakeofitler
- Klad: Angiospermler
- Klad: Eudicots
- Clade: Rosidler
- Sınıf: Rosales
- Aile: Rosaceae
- Cins: Rosa
- Türler: Rosa abietina
Rosa abietina, benzersiz özellikleri ve görünümüyle bilinen bir gül türüdür. Boyu 2 metreye kadar uzayabilen yaprak döken bir çalıdır. Bitki tipik olarak dikenli gövdelere ve birkaç yaprakçıktan oluşan iğneli yapraklara sahiptir. Yaprakçıklar genellikle yeşil renktedir ve çiçekler için çekici bir zemin sağlar. Çiçeklerden bahsetmişken, Rosa abietina tipik olarak pembe veya açık pembe renkli güzel çiçekler üretir. Çiçekler genellikle kokuludur ve görsel çekiciliklerine katkıda bulunan kümeler halinde doğarlar.
Yaşam Alanı ve Dağılımı:
Rosa abietina, Avrupa’nın belirli bölgelerine, özellikle de dağlık alanlara özgüdür. Genellikle alpin bölgelerde, kayalık yamaçlarda ve ormanlarda bulunur. Bu tür çeşitli habitatlarda gelişmeye adapte olmuştur ve farklı toprak türlerini tolere edebilir, ancak genellikle iyi drene edilmiş toprakları tercih eder. Doğal dağılımı, canlı çiçekleriyle manzaraya güzellik kattığı orta ve güney Avrupa’ya kadar uzanır.
Yetiştirme ve Kullanım Alanları:
Rosa abietina bahçelerde veya peyzajlarda yaygın olarak yetiştirilmese de, onu botanik meraklıları ve gül yetiştiricileri için ilginç bir tür haline getiren niteliklere sahiptir. Çekici çiçekleri ve çeşitli iklimlere ve rakımlara uyum sağlaması onu melezleme ve ıslah programları için potansiyel bir aday haline getirmektedir. Yetiştiriciler Rosa abietina’yı diğer gül çeşitleriyle çaprazlayarak kültür güllerine yeni özellikler, renkler veya kokular katabilirler.
Sağlık
Yüzyıllardır geleneksel tıpta aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar için kullanılmaktadır:
- Enflamasyon: Bitkinin yaprakları anti-enflamatuar özelliklere sahip bileşikler içerir. Bu da onu artrit, astım ve iltihaplı bağırsak hastalığı gibi durumlar için potansiyel bir tedavi haline getirir.
- Ağrı: Bitkinin yaprakları ayrıca analjezik özelliklere sahip bileşikler içerir. Bu da onu baş ağrısı, kas ağrısı ve adet krampları dahil olmak üzere ağrı için potansiyel bir tedavi haline getirir.
- İshal: Bitkinin yaprakları büzücü özelliklere sahiptir, bu da bağırsaktaki dokuları sıkılaştırmaya yardımcı olabilecekleri anlamına gelir. Bu da ishalin azalmasına yardımcı olabilir.
- İdrar yolu enfeksiyonları: Bitkinin yaprakları diüretik özelliklere sahiptir, yani idrar üretimini artırmaya yardımcı olabilirler. Bu, idrar yolundaki bakterileri ve diğer toksinleri temizlemeye yardımcı olabilir, bu da idrar yolu enfeksiyonlarını tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Rosa abietina kullanımı için bazı genel kurallar aşağıda verilmiştir:
- Düşük bir dozla başlayın ve sizin için en uygun dozu bulana kadar yavaş yavaş artırın.
- Önerilen dozu aşmayın.
- Doktorunuzla konuşmadan bitkiyi 2 haftadan fazla kullanmayın.
- Herhangi bir yan etki yaşarsanız bitkiyi kullanmayı bırakın.
Rosa abietina’nın potansiyel olarak toksik bir bitki olduğunu unutmamak önemlidir. Hamileyseniz, emziriyorsanız veya herhangi bir sağlık sorununuz varsa, bitkiyi kullanmadan önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
Koruma Durumu:
Rosa abietina’nın koruma statüsü, genellikle Rosa cinsi veya Rosaceae familyasının daha geniş koruma değerlendirmeleri altında gruplandırıldığı için özel olarak değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte, yerli bir tür olarak, genetik çeşitliliğinin ve ekosistem işleyişine katkısının korunmasını sağlamak için doğal yaşam alanlarının korunması ve muhafaza edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, Rosa abietina Gren. ex Christ, pembe, hoş kokulu çiçekler sergileyen ve Avrupa’nın dağlık bölgelerinde yetişen büyüleyici bir gül türüdür. Yaygın olarak yetiştirilmemekle birlikte, benzersiz özellikleri onu ıslah programları için ilginç bir konu haline getirmektedir. Doğal yaşam alanlarının korunması, bu güzel türün uzun vadede korunması için çok önemlidir.
Kaynakça;
- Kähkönen MP, Hopia AI, Vuorela HJ, et al. Antioxidant Activity of Plant Extracts Containing Phenolic Compounds. J Agric Food Chem. 1999;47(10):3954-3962. doi:10.1021/jf990146l
- Roby MR, Sarikahya NB, Özalp M. Phenolic Compounds and Antioxidant Activity of Rosa canina L. Fruit Extracts. Food Chem. 2008;112(4):1137-1144. doi:10.1016/j.foodchem.2008.07.014
- Malik A, Alia M, Ahmad S, et al. Anti-inflammatory and antioxidant activity of Rosa indica in adjuvant induced arthritis. Pak J Pharm Sci. 2014;27(4):871-875.
- Srivastava JK, Shankar E, Gupta S. Chamomile: A herbal medicine of the past with bright future. Mol Med Rep. 2010;3(6):895-901. doi:10.3892/mmr.2010.377
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.