re– ‘geri’ + suscitare ‘yükselmek’ → resuscitare (fiil) → resuscitat– ‘tekrar yükseldi’ → resuscitation
Yeniden canlandırma eylemini ifade ediyor.
Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) olarak da bilinen resüsitasyon, solunumu veya kalp atışı durmuş kişileri hayata döndürmek için uygulanan kritik bir prosedürdür. Geri dönüşü olmayan hasarı ve hatta ölümü önlemeye yardımcı olabilecek hayat kurtarıcı bir tekniktir. Bu makalede, resüsitasyonun ayrıntılarını, amacını, tekniklerini ve zamanında müdahalenin önemini inceleyeceğiz.
İçindekiler
Resüsitasyonu Anlamak:
Resüsitasyon, kalp durması veya solunum yetmezliği yaşayan bireylerde solunum ve dolaşımı yeniden sağlama eylemidir. Bir kişinin kalbi durduğunda, beyin ve akciğerler de dahil olmak üzere hayati organlar oksijen bakımından zengin kandan mahrum kalır ve derhal müdahale edilmezse geri dönüşü olmayan hasara yol açar. Kardiyopulmoner resüsitasyon, daha ileri tıbbi müdahaleler yapılana kadar bu hayati fonksiyonlara yapay destek sağlamayı amaçlar.
Resüsitasyonun Önemi:
Kardiyopulmoner resüsitasyon, her saniyenin önemli olduğu acil durumlarda çok önemli bir rol oynar. Görgü tanıkları derhal kalp masajı başlatarak, etkilenen bireyin hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırabilir. Göğüs kompresyonlarının ve kurtarma nefeslerinin derhal uygulanması, hayati organlara kan akışını ve oksijenlenmeyi sürdürmeye yardımcı olarak, ileri tıbbi bakım gelene kadar kişiye bir mücadele şansı verir.
Resüsitasyon Teknikleri:
Resüsitasyonda kullanılan ve her birinin kendine özgü avantajları ve uygulamaları olan çeşitli teknikler vardır. Bazı yaygın CPR teknikleri şunları içerir:
Yüksek Frekanslı Göğüs Kompresyonları: Bu teknik, resüsitasyon çabalarının etkinliğini artırmak için tipik olarak dakikada 120’nin üzerinde yüksek bir frekansta göğüs kompresyonu yapılmasını içerir.
Açık Göğüs Kalp Masajı: Geleneksel kalp masajı yöntemlerinin uygulanamadığı bazı durumlarda açık göğüs kalp masajı yapılır. Bu teknik, açık bir göğüs boşluğu aracılığıyla kalbin doğrudan sıkıştırılmasını içerir.
Aralıklı Abdominal Kompresyon-KPR: Aralıklı abdominal kompresyon-KPR (Diz-Eğik Pozisyon Resüsitasyonu), geleneksel CPR yaklaşımının mümkün olmadığı durumlarda kullanılan alternatif bir yöntemdir. Kan dolaşımını sürdürmek için ritmik karın kompresyonlarını içerir.
“Öksürük” Kalp Masajı: Kişinin bilincinin yerinde olduğu ancak kalp durması yaşadığı durumlar gibi özel durumlarda “öksürük” kalp masajı tekniği kullanılabilir. Bu yöntemde intratorasik basıncı artırmak ve kalbi potansiyel olarak uyarmak için kuvvetli öksürme kullanılır.
Yüzüstü kalp masajı: Yüzüstü kalp masajı, resüsitasyon çabaları sırasında kişinin yüzüstü pozisyona getirilmesini içerir. Bu teknik akciğerlere ve hayati organlara giden oksijenasyon ve kan akışını optimize etmeye yardımcı olabilir.
Prekordiyal İnme: Prekordiyal vuruş, kardiyak aktiviteyi uyarmak için prekordiyuma (kalbin üstündeki bölge) güçlü ve kuvvetli bir vuruş yapılmasını içerir. Bu teknik genellikle diğer yöntemler başarısız olduğunda son çare olarak kullanılır.
Perküsyon Pacing: Perküsyon pili, elektriksel bir dürtü oluşturmak ve kalbin kasılmasını uyarmak için ritmik göğüs perküsyonunu içerir. Bu teknik öncelikle bir kişinin kalp atış hızı tehlikeli derecede düşük olduğunda veya hiç olmadığında kullanılır.
Göğüs kompresyonları, kurtarma nefesleri ve diğer gelişmiş teknikleri birleştirerek, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve eğitimli kişiler resüsitasyonu etkili bir şekilde gerçekleştirebilir ve başarılı sonuç olasılığını artırabilir.
Resüsitasyon veya kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR), kalp durması veya solunum yetmezliği yaşayan bireyleri hayata döndürmek için kullanılan kritik bir prosedürdür. Daha ileri tıbbi müdahaleler yapılana kadar solunumu ve dolaşımı yeniden sağlamayı amaçlayan hayat kurtarıcı bir tekniktir. CPR’ın eğitimli kişiler tarafından derhal başlatılması, ihtiyacı olan kişilerin hayatta kalma şansını önemli ölçüde artırabilir. Farklı resüsitasyon tekniklerini anlayarak ve zamanında müdahalenin önemi konusunda farkındalık yaratarak hepimiz acil durumlarda hayat kurtarmaya katkıda bulunabiliriz.
Resüsitasyonun keşfi eski Mısırlılara kadar uzanmaktadır. M.Ö. 1550’lerden kalma tıbbi bir metin olan Ebers Papirüsü’nde, boğulan insanları hayata döndürmek için kullanılan bir tekniğin tanımı yer almaktadır. Bu teknik, kurbanın ciğerlerine hava üflenmesini ve göğsüne masaj yapılmasını içermektedir.
Orta Çağ’da, bayılan veya nefes almayı bırakan insanları canlandırmak için kullanılan bir dizi farklı teknik vardı. Bu teknikler arasında kurbanın yüzüne su dökmek, göğsünü ovmak ve kalbine baskı uygulamak yer alıyordu.
18. yüzyılda resüsitasyona yeniden ilgi duyulmaya başlandı. Bu kısmen, ağızdan ağıza canlandırma tekniğini geliştiren Peter Safar’ın çalışmalarından kaynaklanıyordu. Safar’ın çalışmaları, bir kişinin hava yolundaki tıkanıklıkları açmaya yönelik bir teknik olan Heimlich manevrasının geliştirilmesine yol açmıştır.
1960’larda, dış göğüs kompresyonunun geliştirilmesiyle resüsitasyonda büyük bir atılım yaşandı. Harici göğüs kompresyonu, kalp krizi geçiren bir kişinin kalbinin atmaya devam etmesini sağlamak için kullanılabilen bir tekniktir.
Günümüzde resüsitasyon, hayat kurtarabilen köklü bir tıbbi prosedürdür. Hastanelerde, acil servislerde ve eğitimli kişiler tarafından kullanılmaktadır.
İşte resüsitasyon tarihindeki bazı önemli isimler:
- Peter Safar: Safar, ağızdan ağza resüsitasyon tekniğini geliştiren Avusturyalı-Amerikalı bir doktordu.
- Henry Heimlich: Heimlich, Heimlich manevrasını geliştiren Amerikalı bir doktordu.
- James Elam: Elam, ağızdan ağza resüsitasyon tekniğini geliştirmek için Safar ile birlikte çalışan Amerikalı bir doktordu.
- Rudolph Boehm: Boehm, 1877’de dış kalp masajının kullanımını bildiren Alman bir doktordu.
- Friedrich Maass: Maass, 1892 yılında eksternal kalp masajı kullanarak bir hastanın başarılı bir şekilde resüsitasyonunu bildiren Alman bir cerrahtır.
Resüsitasyon karmaşık ve gelişen bir alandır. Kalp durması ya da diğer yaşamı tehdit eden durumlardan muzdarip insanları nasıl hayata döndüreceğimiz konusunda hala bilmediğimiz çok şey var. Bununla birlikte, resüsitasyon alanında kaydedilen ilerleme gerçekten dikkate değerdir. Kendini işine adamış birçok araştırmacı ve klinisyenin çalışmaları sayesinde binlerce hayat kurtarılmıştır.
Kaynak;
- “Cardiopulmonary Resuscitation (CPR) – First Aid.” Australian Red Cross, https://www.redcross.org.au/getmedia/78f28ea7-9a29-4b25-98ef-4e3b7a30a640/ANZRC-CPR-Handout.aspx.
- “Cardiopulmonary Resuscitation (CPR).” American Heart Association, https://www.heart.org/en/health-topics/cardiopulmonary-resuscitation-cpr.
- “Cardiopulmonary Resuscitation (CPR).” Mayo Clinic, https://www.mayoclinic.org/tests-procedures/cpr/about/pac-20384603.
- “Cardiopulmonary Resuscitation (CPR).” MedlinePlus, https://medlineplus.gov/cardiopulmonaryresuscitation.html.
- “What Is Cardiopulmonary Resuscitation (CPR)?” National Heart, Lung, and Blood Institute, https://www.nhlbi.nih.gov/health-topics/cardiopulmonary-resuscitation-cpr.
- “Types of CPR Techniques.” ACLS Medical Training, https://aclsmedicaltraining.com/types-of-cpr-techniques/.
- “First Aid for Cardiac Arrest.” New Zealand Resuscitation Council, https://nzrc.org.nz/assets/Guidelines/Adult-PALS-2015.pdf.