Pnömotoraks veya “gazlı göğüs”, plevral boşluğa hava girerek akciğerin büzülmesine ve küçülmesine neden olduğunda ortaya çıkar. Bu durum, etkilenen akciğerin kısmen veya tamamen çökmesine yol açarak solunum güçlüklerine ve diğer komplikasyonlara neden olabilir. Ciddi vakalarda, tansiyon pnömotoraks olarak bilinen hayatı tehdit edici bir komplikasyon gelişebilir. Bu makale pnömotoraksın nedenleri, belirtileri ve tedavi seçeneklerine genel bir bakış sunmaktadır. (Bkz; Pnöm-o-toraks)
Pnömotoraksın Nedenleri
Hava plevral boşluğa dışarıdan ya da içeriden girebilir. Dış nedenler arasında kazalarda veya tıbbi prosedürler sırasında meydana gelenler gibi delici yaralanmalar yer alır. İç nedenler ise genellikle kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım veya kistik fibrozis gibi altta yatan akciğer hastalıklarına bağlı olarak akciğer dokusunda meydana gelen yırtılmaları içerir. Akciğerlerin üst lob segmentleri 1, 2 ve 3, derin inspirasyon sırasında en büyük gerilimi yaşadıkları için pnömotoraksa özellikle duyarlıdır.
- Vena Cava Superior baskılanır.
- Kalp frekansı artar.
Pnömotoraks Belirtileri
Pnömotoraks belirtileri durumun ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Yaygın belirtiler şunlardır:
- Etkilenen tarafta ani, keskin göğüs ağrısı
- Nefes darlığı veya nefes almada zorluk
- Hızlı kalp atış hızı
- Hızlı, sığ nefes alma
- Siyanoz (oksijen eksikliğine bağlı olarak cildin mavimsi renk alması)
- Etkilenen tarafta nefes seslerinde azalma
Tansiyon pnömotoraks durumunda, ek semptomlar şunları içerebilir:
- Şiddetli solunum sıkıntısı
- Düşük kan basıncı
- Değişen zihinsel durum
- Şişmiş boyun damarları
- Trakeanın etkilenen taraftan uzağa kayması
Teşhis
Pnömotoraks tanısı tipik olarak hastanın öyküsü, fizik muayene ve görüntüleme çalışmalarının bir kombinasyonunu içerir. İşte bazı tanı yöntemleri:
- Hasta geçmişi: Hastanın yakın zamanda geçirdiği travma, ameliyat veya önceden var olan akciğer rahatsızlıklarına ilişkin öyküsünün anlaşılması, pnömotoraksın varlığına ilişkin değerli ipuçları sağlayabilir.
- Fiziksel muayene: Fiziksel muayene sırasında sağlık hizmeti sağlayıcısı hastanın nefes alışını gözlemleyebilir, etkilenen tarafta nefes seslerinde azalma olup olmadığını kontrol edebilir ve solunum sıkıntısı belirtilerini değerlendirebilir.
- Göğüs Röntgeni: Göğüs röntgeni genellikle pnömotoraks varlığını doğrulamak için yapılan ilk görüntüleme çalışmasıdır. Röntgen, plevral boşlukta hava varlığını ve akciğer çökmesinin derecesini gösterebilir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması: Bazı durumlarda, özellikle göğüs röntgeni bulguları yetersizse veya altta yatan akciğer hastalığı hakkında endişeler varsa, akciğerlerin ve plevral boşluğun daha ayrıntılı bir görünümünü sağlamak için BT taraması gerekli olabilir.
- Ultrason: Bakım noktası ultrasonu, plevral boşluğun hızlı bir şekilde değerlendirilmesine olanak tanıdığı ve pnömotoraks varlığını belirlemeye yardımcı olabileceği için acil durumlarda yararlı bir tanı aracı olabilir.
Sınıflandırmalar:
Pnömotoraks nedenine, şiddetine ve tansiyon varlığına göre sınıflandırılabilir. Bazı yaygın sınıflandırmalar şunlardır:
- Spontan pnömotoraks: Bu tip, belirgin bir neden veya tetikleyici olay olmaksızın ortaya çıkar. Bilinen herhangi bir akciğer hastalığı olmayan bireylerde ortaya çıkan birincil spontan pnömotoraks ve önceden akciğer rahatsızlığı olanlarda ortaya çıkan ikincil spontan pnömotoraks olarak ikiye ayrılır.
- Travmatik pnömotoraks: Bu tip, ateşli silah yaralanması, bıçak yarası veya araba kazası gibi göğüste delici veya künt bir yaralanmadan kaynaklanır. Santral hat yerleştirilmesi veya akciğer biyopsisi gibi tıbbi prosedürler de travmatik pnömotoraksa neden olabilir.
- İyatrojenik pnömotoraks: Bu türe torasentez, akciğer biyopsisi, mekanik ventilasyon veya santral venöz kateter takılması gibi tıbbi prosedürler neden olur.
- Tansiyon pnömotoraks: Hayatı tehdit eden bu durum, plevral boşluktaki basınç artarak akciğerin sıkışmasına, mediastenin kaymasına ve kalbe venöz dönüşün azalmasına neden olduğunda ortaya çıkar. Tansiyon pnömotoraks, kardiyorespiratuar kollapsı önlemek için acil müdahale gerektirir.
Basit (tansiyon dışı) pnömotoraks: Bu durumda plevral boşluktaki basınç önemli ölçüde artmaz ve mediastende kayma veya kardiyovasküler tehlike yoktur.
Pnömotoraksın tanısını ve sınıflandırmasını anlamak, her hasta için uygun yönetim ve tedavi planını belirlemek için çok önemlidir.
Pnömotoraks Tedavisi
Pnömotoraks tedavisi, durumun ciddiyetine ve altta yatan nedene bağlıdır. Bazı yaygın tedavi seçenekleri şunlardır:
- Oksijen takviyesi: Ek oksijen sağlamak kandaki oksijen seviyelerini artırmaya ve hastanın nefes almasını desteklemeye yardımcı olabilir.
- Göğüs tüpü uygulaması ile göğüs ponksiyonu: Bu prosedür, basıncı azaltmak ve akciğerin yeniden genişlemesine izin vermek için plevral boşluğa bir iğne veya küçük bir tüp yerleştirmeyi içerir. Göğüs tüpü tipik olarak aksiller hatta, ciltten bir veya iki parmak genişliğinde yerleştirilir.
- Gözlem ve izleme: Bazı durumlarda, küçük bir pnömotoraks müdahale olmaksızın kendiliğinden düzelebilir. Bu durumlarda, hastanın durumunun kötüleşmediğinden emin olmak için yakın izleme ve takip bakımı şarttır.
- Ameliyat: Ciddi vakalarda veya tekrarlayan pnömotorakslarda, hasarlı akciğer dokusunu onarmak ve gelecekteki atakları önlemek için ameliyat gerekebilir.