Pneuperitoneum terimi, Yunanca “nefes” anlamına gelen pneuma ve “karın boşluğunu kaplayan zar” anlamına gelen peritoneum kelimelerinden gelir. Terim ilk olarak 19. yüzyılda tıp literatüründe kullanılmıştır.
Pnömoperitoneum, bağırsakları, mideyi ve karaciğeri içeren karın içindeki boşluk olan periton boşluğunda hava veya gaz varlığını ifade eder. Normal şartlarda bu boşlukta hava veya gaz bulunmamalıdır.
Pnömoperitoneum ayrıca, havanın akciğerler arasındaki boşluk olan mediastene girdiği pnömomediastinum adı verilen bir durumdan da kaynaklanabilir.
Günümüzde pnömoperitoneum nispeten yaygın bir durumdur. Sıklıkla ameliyatlardan sonra, özellikle karın ameliyatlarından sonra görülür. Pnömoperitoneum ayrıca karın travması geçirmiş kişilerde de görülebilir.
Çoğu durumda, pnömoperitoneum ciddi bir durum değildir. Genellikle birkaç gün içinde kendi kendine düzelir. Bununla birlikte, bazı durumlarda pnömoperitoneum, bağırsak delinmesi gibi altta yatan daha ciddi bir durumun işareti olabilir.
İçindekiler
Pnömoperitoneum için çeşitli potansiyel nedenler vardır:
Cerrahi prosedürler: Bu en yaygın nedendir. Abdominal cerrahi sırasında, cerrahi alanın görselleştirilmesini iyileştirmek için kasıtlı olarak periton boşluğuna hava verilebilir. Bu genellikle laparoskopik ameliyatlarda olur. Hava genellikle işlemden sonra vücut tarafından emilir.
Delik karın organı: Mide, bağırsak veya apendiks gibi perfore karın organı da pnömoperitoneuma neden olabilir. Bu, karında ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir enfeksiyon olan peritonite yol açabileceğinden tıbbi bir acil durum olarak kabul edilir.
Jinekolojik prosedürler veya durumlar: Bazı jinekolojik prosedürler periton boşluğuna hava verebilir. Ayrıca, özellikle travma veya şiddetli cinsel aktivite durumlarında hava vajinadan rahme ve oradan da karın boşluğuna geçebilir.
İntratorasik nedenler: Pozitif basınçlı ventilasyon veya nekrotizan pnömoni olarak bilinen ciddi bir pnömoni formu gibi bazı durumlar, havanın periton boşluğuna sızmasına neden olabilir.
Gaz üreten bakterilerle karın içi enfeksiyonlar: Bazı bakteriyel enfeksiyonlar yan ürün olarak gaz üreterek pnömoperitoneuma yol açabilir.
Teşhis
Pnömoperiton teşhisi genellikle, karın içinde serbest havanın varlığını gösterebilen X-ışınları veya BT taramaları gibi görüntüleme çalışmaları ile yapılır. Tedavi nedene bağlıdır ve asemptomatik hastalarda gözlem ve takip görüntülemesinden organ perforasyonu vakalarında acil cerrahiye kadar değişebilir.
Tarih
Pnömoperitoneumun geçmişi de nispeten kısadır. Durum ilk olarak 19. yüzyılda tanımlandı, ancak durumun tam olarak anlaşılması 20. yüzyıla kadar değildi. X-ışınları ve BT taramaları gibi yeni görüntüleme tekniklerinin geliştirilmesi, doktorların pnömoperitoneumu daha iyi teşhis etmesine olanak sağlamıştır.
Kaynak:
- Gans SL, Pols MA, Stoker J, Boermeester MA. (2013). Guideline for the diagnostic pathway in patients with acute abdominal pain. Dig Surg. 30(1):13-9.
- Søreide K, Thorsen K, Søreide JA. (2015). Strategies to improve the outcome of emergency surgery for perforated peptic ulcer. Br J Surg. 102(2):e34-50.