Periton kelimesi Yunanca “etrafında” anlamına gelen peri ve “germek” anlamına gelen tonein kelimelerinden gelir. Karın boşluğunu kaplayan ve karın içindeki organları kaplayan seröz zardır.
- Antik yunancada(n) περί– (perí-, “çevresinde”) + τόνος (tónos, “uzatmak”) + -αιος (-aios, “sıfat yapan ek”) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Anlamları:
- Memelilerde karın boşluğunu ve içerisindeki organları çevreleyen seröz membran, karın zarı.
- Hayvanlarda sölon boşluğundaji membran.
- Peritonealis (peritone-alis), karın zarına ait anlamındadır.
- Peritoneal (peritone-al), karın zarına ait veya onu etkileyen demektir.
- Ekstraperitoneal (Extra-peritone-al) karın zarının dışında demektir.
Periton, karın boşluğunu kaplayan ve içindeki organları kaplayan geniş, karmaşık bir seröz zardır.
- Peritonun bilinen ilk tanımı MÖ 4. yüzyılda Herophilus tarafından yapılmıştır.
- Peritonun modern adı MS 1. yüzyılda Galen tarafından verilmiştir.
- Periton ilk olarak 16. yüzyılda Vesalius tarafından farklı bölgelere ayrılmıştır.
- Periton sıvısının önemi ilk olarak 17. yüzyılda Willis tarafından gösterilmiştir.
- Besinlerin emilmesinde peritonun önemi ilk olarak 18. yüzyılda Portal tarafından gösterilmiştir.
İçindekiler
Anatomik
Yapı
Periton iki ana tabakaya ayrılır:
- Paryetal Periton: Karın duvarının iç yüzeyini çizer.
- Visseral Periton: Karın boşluğu içindeki iç organları sarar.
Bu iki katman, periton boşluğu adı verilen, az miktarda seröz sıvı ile dolu, organlar arasında yumuşak hareket sağlayan potansiyel bir alanı çevreler.
Alt bölümler ve bağlar
Periton, farklı bölmeler ve bağlantı organları oluşturarak çeşitli kıvrımlar ve bağlar oluşturur:
Büyük Omentum: Mideden aşağı sarkan büyük yağlı kıvrım.
Küçük Omentum: Mideyi karaciğere bağlar.
Mezenter: Bağırsakları karın arka duvarına bağlar.
Peritoneal Bağlar: Bunlar gastrokolik bağ, hepatoduodenal bağ ve diğerleri gibi yapıları içerir.
İşlev
- Koruma: Enfeksiyon ve yaralanmalara karşı bariyer görevi görür.
- Yağlama: Seröz sıvı, organlar arasındaki sürtünmeyi azaltarak yumuşak hareket sağlar.
- Destek: Karın organlarına destek sağlayarak onları yerinde tutar.
- Bağışıklık Savunması: Bağışıklık tepkilerinde yer alan makrofajları içerir.
Klinik anlamı
Peritonit: Genellikle bir karın organının enfeksiyonu veya delinmesi nedeniyle periton iltihabı.
Asit: Periton boşluğunda anormal sıvı birikimi, sıklıkla karaciğer sirozunda görülür.
Periton Diyalizi: Böbrek yetmezliğini tedavi etmek için peritonu diyaliz edici bir zar olarak kullanır.
Peritoneal Karsinomatozis: Kötü huylu hücrelerin periton boşluğu içinde yayılması.
Fıtıklar: Karın fıtıklarının oluşumunda peritoneal tabakalar rol oynayabilir.
Tarihçe
Periton ilk olarak MÖ 4. yüzyılda Yunan doktor Herophilus tarafından tanımlandı. Buna “sacculus” veya “çanta” adını verdi. Herophilus, peritonun tüm karnı kaplayan tek bir zar olduğuna inanıyordu.
MS 1. yüzyılda Romalı doktor Galen peritona modern adını verdi. Ayrıca peritonun tek bir zar olmadığını, iki katmandan oluştuğunu da gösterdi: karın duvarını kaplayan parietal periton ve karındaki organları kaplayan visseral periton.
16. yüzyılda İtalyan anatomist Andreas Vesalius peritonun daha ayrıntılı bir tanımını yaptı. Ayrıca peritonun büyük kese, küçük kese ve omental bursa dahil olmak üzere birkaç farklı bölgeye ayrıldığını da gösterdi.
17. yüzyılda İngiliz doktor Thomas Willis, peritonun periton sıvısı adı verilen bir sıvı salgılamak için önemli olduğunu gösterdi. Periton sıvısı, karın içindeki organların yağlanmasına ve enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.
18. yüzyılda Fransız anatomist Antoine Portal, peritonun bağırsaklardan besinleri emmek için de önemli olduğunu gösterdi.
19. yüzyılda, periton anlayışımızda daha fazla ilerleme oldu. Artık peritonun peritonit, asit ve endometriyoz dahil olmak üzere bir dizi hastalıkta rol oynayabileceğini biliyoruz. Ayrıca peritonun ameliyat veya travma sırasında hasar görebileceğini de biliyoruz.
Periton, karın içindeki organların korunmasında ve desteklenmesinde bir dizi rol oynayan önemli bir yapıdır. Nispeten iyi anlaşılan bir yapıdır, ancak hakkında öğrenilecek daha çok şey vardır.
20. yüzyılda periton anlayışımızda daha fazla ilerleme oldu.
Periton, karın içindeki organların korunmasında ve desteklenmesinde bir dizi rol oynayan önemli bir yapıdır.
Kaynak:
- Standring, S. (2016). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (41st ed.). Elsevier.
- Anderberg, B., Sjövall, H., & Leppäniemi, A. (2007). Diagnostic laparoscopy in 1,043 patients with suspected acute appendicitis. European Journal of Surgery, 167(11), 833-840.
- Bellomo, R., & Ronco, C. (1999). Indications and criteria for initiating renal replacement therapy in the intensive care unit. Kidney International, 55(2), 1068-1077.