Orta Yüz Soyulma: Prosedüre, Endikasyonlara ve Hususlara Genel Bakış
Orta yüz soyma, özellikle orta yüz bölgesindeki derin yüz yapılarına erişim sağlamak için kullanılan cerrahi bir tekniktir. Bu prosedür esas olarak iyi huylu veya kötü huylu tümörlerin tedavisinde ve ayrıca yüz bölgesindeki karmaşık kırıkların veya diğer patolojilerin tedavisinde kullanılır.
“Degloving” terimi, daha derin yapılara erişmek için yüzdeki doku katmanlarının soyulduğunu gösteren bir eldivenin çıkarılması eyleminden türetilmiştir. Bu teknik, üst dudağın yarılması ve yüz kemiklerinin ayrılmasını gerektirebilecek geleneksel yöntemlere göre daha az invaziv bir alternatif olarak tanıtıldı.
Prosedür
Orta yüz soyulma sırasında cerrah hastanın ağzının ve burun deliklerinin içinde kesiler yapar. Bu kesiler, cildin ve yumuşak dokuların orta yüz bölgesi üzerinden dikkatli bir şekilde kaldırılmasına olanak tanır ve görünür dış yara izi olmadan daha derin yapılara erişim sağlar. Deri, kaslar ve diğer yumuşak dokular altta yatan yapılardan dikkatlice ayrılır ve cerrahi müdahaleye olanak sağlayacak şekilde yer değiştirir.
Endikasyonlar
Orta yüzdeki soyulmanın başlıca endikasyonları şunlardır:
- Orta yüzün iyi veya kötü huylu tümörleri
- Maksillayı veya çevredeki yüz kemiklerini içeren karmaşık kırıklar
- Yüzün orta kısmını etkileyen inflamatuar durumlar
- Drenaj veya diğer prosedürler için sinüslere erişim
Kontrendikasyonlar
- Hasta genel anesteziye uygun değil
- Yüz bölgesinde akut enfeksiyonlar
- Pıhtılaşma bozuklukları
- Ameliyat Sonrası Hususlar
Tüm cerrahi prosedürler gibi orta yüz soyma işlemi de enfeksiyon, kanama ve yara izi gibi komplikasyon risklerini taşır. Genellikle bir antibiyotik rejimi reçete edilir ve başarılı iyileşme için dikkatli yara bakımı şarttır.
Tarih
Orta yüzdeki soyulmanın geçmişi, cerrahların görünür yara izi bırakmadan orta yüze erişmeye yönelik teknikler geliştirmeye başladıkları 1900’lü yılların başlarına kadar izlenebilir. Belgelenen ilk orta yüz soyma işlemi 1927’de Portmann ve Retrouvey tarafından gerçekleştirildi. Ancak orta yüz soyulma yaklaşımının cerrahlar tarafından yaygın olarak benimsenmesi ancak 1970’lere kadar mümkün olmadı.
1974’te Casson, Bonanno ve Converse, çeşitli orta yüz lezyonlarının tedavisi için orta yüz soyulma yaklaşımını kullanan bir dizi vaka yayınladılar. Teknikleri, üst dudakta ve burnun içinde kesikler açmayı ve ardından yüz derisini ve yumuşak dokuları alttaki kemikten ayırmayı içeriyordu. Bu, hiçbir görünür yara izi bırakmadan orta yüzün mükemmel bir şekilde açığa çıkmasını sağladı.
Orta yüz soyma yaklaşımı o zamandan beri dünya çapındaki cerrahlar tarafından değiştirildi ve geliştirildi. Günümüzde orta yüze erişimde en sık kullanılan yaklaşımlardan biridir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok çeşitli koşulları tedavi etmek için kullanılır:
1927: Portmann ve Retrouvey belgelenmiş ilk orta yüz soyma prosedürünü gerçekleştirdi.
1974: Casson, Bonanno ve Converse, çeşitli orta yüz lezyonlarının tedavisi için orta yüz soyulma yaklaşımını kullanan bir dizi vaka yayınladılar.
1980’ler: Orta yüz soyma yaklaşımı dünya çapındaki cerrahlar tarafından değiştirildi ve geliştirildi.
1990’lar: Orta yüzdeki soyulma yaklaşımı, çok çeşitli orta yüz durumlarının tedavisinde cerrahlar tarafından yaygın olarak benimsenmeye başlandı.
Kaynak:
- Goel, A., & Rao, J. (2016). “Midfacial Degloving: A Useful Approach for Nasal, Sinus, and Skull Base Surgery.” Indian Journal of Otolaryngology and Head & Neck Surgery, 68(1), 22–25.
- Cohen, M., & Wang, M. B. (2012). “Midfacial Degloving Approach to the Paranasal Sinuses.” Otolaryngologic Clinics of North America, 45(3), 687–697.