Bir biyolojik mühendislik harikası olan insan gözü, her biri görmede önemli bir rol oynayan birçok karmaşık bileşenden oluşur. Genellikle daha az tartışılan ancak gözün işleyişi için hayati öneme sahip olan bu tür bileşenlerden biri siliyer cisimdir.

“Silier cisim” terimi, “kirpik” anlamına gelen Latince “cilium” kelimesinden gelir. Aynı zamanda bir cismi veya maddeyi ifade eden “corpus” terimiyle de ilişkilendirilebilir. Göz bağlamında “siliyer” özellikle siliyer cisimle ilişkili yapıları ifade eder.

Anatomik

Siliyer cisim gözün içinde yer alan kaslı bir yapıdır. Başlıca rollerinden biri, göz merceğinin asıldığı çapa görevi görmektir. Bu konumlandırma çok önemlidir çünkü merceğin değişen mesafelerdeki nesneleri ayarlama ve bunlara odaklanma yeteneğine yardımcı olur.

Pozisyon ve Fonksiyon:

Gözün orta damar tabakasına sabitlenen siliyer cisim, göz küresini çevreler. Bu konumlandırma onu iris ve koroid gibi diğer temel bileşenlerin yanına yerleştirir. Bu yapılar birlikte gözün daha derin katmanlarına kan sağlamaktan sorumlu olan uveal yolu oluşturur.

Özellikle siliyer cisim görmede çok yönlü bir rol oynar. Lensi yerinde tutmanın yanı sıra göz suyunun üretilmesinden de sorumludur. Bu berrak sıvı gözün ön kısmını doldurur ve göz içi basıncını korumak, kornea ve lense besin sağlamak için hayati öneme sahiptir.

Siliyer cisim, gözün daha az bilinen bir bileşeni olmasına rağmen görüşümüz üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Stratejik konumu ve çoklu fonksiyonları, gözün farklı görsel senaryolara uyum sağlayabilmesini ve sağlığını koruyabilmesini sağlar. İster merceği sabitlemek ister temel sıvıları üretmek olsun, siliyer cismin oküler fizyolojideki önemi küçümsenemez.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

Tarihçe

Siliyer cisim, irisin arkasında ve koroidin önünde bulunan bir doku halkasıdır. Gözün ön ve arka odacıklarını dolduran sıvı olan sulu mizahın üretilmesinden ve farklı mesafelerdeki nesnelere odaklanmak için merceğin şeklini değiştirmekten sorumludur.

Siliyer cisim ilk olarak MS 2. yüzyılda Yunan hekim Galen tarafından tanımlandı. Buna “siliyer kuşak” adını verdi ve bunun gözyaşı üretiminden sorumlu olduğuna inanıyordu.

11. yüzyılda Arap hekim İbn-i Heysem, siliyer cismin merceği odaklamadaki işlevini doğru bir şekilde tanımlayan ilk kişiydi. O yazdı:

“Silier kuşak, merceği çevreleyen bir kas halkasıdır. Kas kasıldığında merceği daha küresel bir şekle çekerek yakındaki nesnelere odaklanmamızı sağlar. Kas gevşediğinde mercek düzleşerek daha iyi görmemizi sağlar. uzaktaki nesnelere odaklanın.”

16. yüzyılda Alman doktor Paracelsus, siliyer cismin “görme ruhu”nun üretilmesinden sorumlu olduğuna inanıyordu. Bu ruhun görme için gerekli olduğuna ve onun tükenmesinin körlüğe yol açabileceğine inanıyordu.

17. yüzyılda Hollandalı bilim adamı Antoni van Leeuwenhoek siliyer cismi daha ayrıntılı incelemek için mikroskop kullandı. Siliyer kası ve siliyer süreçleri, siliyer cisimden uzanan parmak benzeri çıkıntıları gözlemledi.

18. yüzyılda Fransız cerrah Jacques Daviel, merceğin bulanıklaştığı ve görmenin bozulduğu bir durum olan katarakt için yeni bir cerrahi prosedür geliştirdi. Daviel’in prosedürü, bulanık merceğin çıkarılmasını ve şeffaf bir mercekle değiştirilmesini içeriyordu. Yeni merceğin üretilmesinden siliyer cismin sorumlu olduğuna inanıyordu.

19. yüzyılda Alman fizyolog Hermann von Helmholtz, siliyer cismin merceği odaklamak için nasıl çalıştığını açıklayan matematiksel bir görme teorisi geliştirdi. Ayrıca gözün içini incelemek için kullanılan bir alet olan oftalmoskopu da icat etti.

  • Siliyer cisim bazen “gözlerinizin pörtlek gözlerle bakmasına neden olan kas halkası” olarak da adlandırılır. Bunun nedeni, siliyer kasın hızla kasılıp gevşeyebilmesi ve merceğin hızla şekil değiştirmesine neden olmasıdır. Yakın bir şeye bakıp sonra uzaktaki bir şeye baktığımızda olan şey budur.
  • Siliyer cisim aynı zamanda gözün ön ve arka odacıklarını dolduran sıvı olan sulu mizahın üretilmesinden de sorumludur. Bu sıvı sürekli olarak üretilmekte ve yeniden emilmektedir. Sulu mizahın üretimi dengesizse glokom ve katarakt gibi durumlara yol açabilir.
  • Siliyer cisim çok hassas bir yapıdır. Travma veya enfeksiyon nedeniyle kolayca zarar görebilir. Siliyer cismin hasar görmesi durumunda bulanık görme, çift görme, görme kaybı gibi görme sorunlarına yol açabilmektedir.

Kaynak

  1. Snell, R. S., & Lemp, M. A. (1998). Clinical Anatomy of the Eye. Blackwell Science.
  2. Forrester, J. V., Dick, A. D., McMenamin, P. G., Roberts, F., & Pearlman, E. (2016). The eye: Basic sciences in practice. Elsevier Health Sciences.
  3. Cassin, B., & Solomon, S. (2012). Dictionary of eye terminology. Triad Publishing Company.
%d blogcu bunu beğendi: