Koroner: Latince taç anlamına gelen “corona” kelimesinden türetilmiştir. Koroner arterler, kalbi “taçlandırdıkları” ve ona kan sağladıklarından dolayı bu şekilde adlandırılmıştır.
Toplam Tıkanma: “Toplam” bütünlüğü ifade eder ve “tıkanma” Latince “kapatmak” anlamına gelen “occludere” kelimesinden gelir.
CTO’lar girişimsel kardiyolojide son sınırlardan birini temsil ediyor. KTO’ların perkütan tedavisinin geçmişi koroner anjiyoplastinin ilk yıllarına kadar dayanmaktadır. CTO perkütan koroner girişimin (PCI) evrimi, özel ekipmanların, tekniklerin geliştirilmesi ve operatör deneyiminin artmasıyla karakterize edilmiş olup, bu girişim birkaç kişi tarafından uygulanan bir sanattan tekrarlanabilir bir prosedüre dönüştürülmüştür.
İçindekiler
Koroner Toplam Tıkanıklığa (CTO):
Koroner total oklüzyon, koroner arterin en az üç ay boyunca tamamen tıkanmış olması anlamına gelir. Bu tıkanma tipik olarak koroner arterlerde aterosklerotik plak birikmesinden kaynaklanır.
Klinik Önem:
CTO için aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi risk faktörü vardır:
- Yaş: KTO 50 yaş üstü kişilerde daha sık görülür.
- Cinsiyet: Erkeklerin CTO geliştirme olasılığı kadınlara göre daha fazladır.
- Aile geçmişi: Ailesinde KAH öyküsü olan kişilerin CTO geliştirme olasılığı daha yüksektir.
- Sigara içmek: Sigara içmek KAH ve KTO için önemli bir risk faktörüdür.
- Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyon, atardamarların duvarlarına zarar verebilir, bu da damarların daralmasına veya tıkanmasına neden olabilir.
- Yüksek kolesterol: Yüksek kolesterol, arter duvarlarına da zarar verebilir.
- Diyabet: Diyabet, arterlerin duvarlarına zarar verebilir ve bunların daralma veya tıkanma olasılığını artırabilir.
Semptomlar: KTO’lu hastalar anjina (göğüs ağrısı), nefes darlığı veya kalp yetmezliği semptomlarıyla başvurabilirler. Bazıları asemptomatik kalabilir.
Prognoz: Bir KTO’nun varlığı, sol ventriküler fonksiyonun azalması, aritmi riskinin artması ve uzun vadede daha kötü sonuçlarla ilişkilendirilebilir.
Tedavi: Tedavi yaklaşımı semptomlara, hastalığın yaygınlığına ve hastaya özel faktörlere bağlıdır:
- Tıbbi tedavi: Anti-anjinal ilaçlar, statinler ve aspirin.
- Perkütan koroner girişim (PCI): Bu, tıkalı arteri yeniden açmak için kateterlerin kullanılmasını ve onu açık tutmak için bir stent yerleştirilmesini içerir.
- Koroner arter bypass grefti (CABG): Tıkanmayı bypass etmek için başka bir damarın (genellikle göğüs duvarından veya bacaktan) kullanıldığı cerrahi bir prosedür.
Zorluklar:
CTO’ları tedavi etmek zordur. CTO’ların başarılı bir şekilde yeniden düzenlenmesi, özel eğitim, ekipman ve teknikler gerektirir. Karmaşıklık, sert, kalsifiye plağın varlığı ve tıkalı segmentin standart anjiyoplasti ekipmanıyla geçilmesini zorlaştıran kan akışının olmamasından kaynaklanmaktadır.
Tarih
CTO’nun bilinen ilk tanımı, 1967 yılında, bir hastada tıkalı koroner arteri görüntülemek için kateter kullanan Dr. Mason Sones tarafından yapılmıştır.
İlk günlerde CTO’nun tedavisi çok zor bir durum olduğu düşünülüyordu. Mevcut tek seçenek, tıkalı arteri bypass etmek için yapılan bir ameliyat olan koroner arter bypass grefti (CABG) idi. Ancak KABG iyileşme süresi uzun olan büyük bir ameliyattır.
1990’lı yıllarda perkütan koroner girişimin (PCI) geliştirilmesiyle KTO tedavisinde bir devrim yaşandı. PCI, tıkalı arteri açmak için bir kateter kullanan minimal invazif bir prosedürdür. PCI, CABG’den daha az invaziftir ve iyileşme süresi daha kısadır.
Günümüzde çoğu durumda PCI, CTO için tercih edilen tedavi yöntemidir. Ancak PKG adayı olmayan veya tekrarlayan KTO geçiren hastalar için KABG hâlâ bir seçenektir.
Koroner total oklüzyonun tarihindeki önemli kilometre taşlarından bazıları şunlardır:
- 1967: Dr. Mason Sones tarafından bir CTO’nun ilk tanımı.
- 1970’ler: Daralmış veya tıkalı arterleri açmak için kullanılan bir teknik olan balon anjiyoplastinin geliştirilmesi.
- 1980’ler: Anjiyoplasti sonrasında arterleri açık tutmak için kullanılan koroner stentlerin geliştirilmesi.
- 1990’lar: Tıkanmış arterleri açmak için bir kateter kullanan minimal invaziv bir prosedür olan PCI’nin geliştirilmesi.
- 2000’ler: CTO revaskülarizasyonu gibi PCI tekniklerinin sürekli gelişimi.
- 2010’lar: KTO revaskülarizasyonu için lazer tedavisi ve rotasyonel aterektomi gibi yeni cihaz ve tekniklerin geliştirilmesi.
Kaynak:
- Stone, G. W., Kandzari, D. E., Mehran, R., Colombo, A., Schwartz, R. S., Bailey, S., … & Fahy, M. (2005). Percutaneous recanalization of chronically occluded coronary arteries: a consensus document: part I. Circulation, 112(15), 2364-2372.
- Patel, V. G., Brayton, K. M., Tamayo, A., Mogabgab, O., Michael, T. T., Lo, N., … & Banerjee, S. (2013). Angiographic success and procedural complications in patients undergoing percutaneous coronary chronic total occlusion interventions: a weighted meta-analysis of 18,061 patients from 65 studies. JACC: Cardiovascular Interventions, 6(2), 128-136.