Tahmini okuma süresi: 2 dakika

“Kontrastlı ultrason” (CEUS) terimi, “kontrast” ve “geliştirilmiş” olmak üzere iki kelimenin birleşiminden oluşur. “Contrast”, belirli dokuları veya yapıları bir ultrason görüntüsünde daha görünür kılan bir maddenin kullanılması anlamına gelir. “Enhanced”, bir şeyi daha güçlü veya daha belirgin hale getirmek anlamına gelir.

Kontrastlı ultrason (CEUS), son yıllarda hızla gelişen ve popülerlik kazanan bir tanısal görüntüleme tekniğidir. Çeşitli organlardaki kan akışının görselleştirilmesini geliştirmek için ultrason kontrast maddeleri (UCA’lar) – gazla doldurulmuş ve bir kabuk tarafından stabilize edilmiş mikro kabarcıklar – kullanır. Bu, belirli dokuların veya lezyonların vaskülarizasyonu hakkında değerli bilgiler sağlayabilir.

Bu UCA’lar hastanın kan dolaşımına enjekte edildiğinde, ultrason dalgalarının neden olduğu basınç değişiklikleri altında salınır ve kırılır, ultrason görüntülerini iyileştiren güçlü bir yankı sinyali oluşturur.

CEUS, aşağıdakiler dahil olmak üzere çeşitli uygulamalara sahiptir:

Kardiyoloji: CEUS, endokardiyal sınır çizgisini iyileştirmek, miyokardiyal perfüzyonu değerlendirmek ve intrakardiyak şantları saptamak için kullanılabilir.

Radyoloji: İnflamatuvar barsak hastalığında fokal karaciğer lezyonlarını karakterize etmek, tedaviye yanıtı izlemek, renal kitleleri saptamak ve karakterize etmek ve barsak duvarı vaskülaritesini değerlendirmek için kullanılabilir.

Damar cerrahisi: CEUS, endovasküler anevrizma onarımını (EVAR) takiben endosızıntıları değerlendirmek için kullanılır.

CT ve MRI gibi diğer görüntüleme yöntemleriyle karşılaştırıldığında, CEUS’un çeşitli avantajları vardır: iyonlaştırıcı radyasyona ve nefrotoksik iyotlu kontrast maddelere maruz kalmayı önler, mükemmel uzaysal ve zamansal çözünürlükle gerçek zamanlı görüntüleme sağlar ve yatak başında gerçekleştirilebilir. Ancak duyarlılığı ve özgüllüğü değişebilir ve yorumlanması operatöre bağlı olabilir.

Tarih

CEUS’un geçmişi, araştırmacıların kan dolaşımına karıştırılmış salin enjeksiyonunun ultrason muayenesi sırasında saptanabilir bir sinyal değişikliğine neden olabileceğini keşfettiği 1960’ların sonlarına kadar izlenebilir. Bunun nedeni, uygulanan ultrason dalgasını geri saçmasını sağlayan salin kabarcıklarının sıkıştırılabilir gaz çekirdeğiydi.

1970’lerin başında araştırmacılar, ultrason görüntüleme için kontrast madde olarak kullanılabilecek sentetik mikro kabarcıklar geliştirmeye başladılar. Bu mikro kabarcıklar, salin kabarcıklarından daha kararlıydı ve kan dolaşımında daha uzun süre dayanmaları sağlanabiliyordu.

Ultrason görüntüleme için ilk ticari mikro-kabarcık kontrast maddesi, 1994 yılında FDA tarafından onaylandı. O zamandan beri, her biri kendine özgü özelliklere sahip olan bir dizi başka mikro-kabarcık kontrast maddesi geliştirildi.

CEUS artık çeşitli klinik ortamlarda yaygın olarak kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Karaciğer hastalığı, kanser ve vasküler bozukluklar dahil olmak üzere çeşitli tıbbi durumları teşhis etmek için kullanılır. CEUS ayrıca biyopsi ve ablasyon gibi minimal invaziv prosedürleri yönlendirmek için de kullanılır.

CEUS’un etimolojisi ve tarihi, tıbbi görüntülemedeki ilerlemelerin nasıl yeni teşhis ve tedavi araçlarının geliştirilmesine yol açtığının büyüleyici bir örneğidir.

İşte CEUS’un tarihi hakkında bazı ek ayrıntılar:

  • 1968’de Gramiak ve Shah, Radiology dergisinde ultrason görüntüleme için bir kontrast maddesi olarak ajite salin kullanımını açıklayan bir makale yayınladılar.
  • 1972’de Bom ve meslektaşları, Investigative Radiology dergisinde, ultrason görüntüleme için bir kontrast maddesi olarak sentetik mikro-kabarcıkların kullanımını açıklayan bir makale yayınladılar.
  • 1994 yılında FDA, ultrason görüntüleme için ilk ticari mikro-kabarcık kontrast maddesi olan Sonazoid’i onayladı.
  • 2002’de FDA, ultrason görüntüleme için ikinci ticari mikro-kabarcık kontrast maddesi olan Levovist’i onayladı.
  • O zamandan beri, SonoVue, Optison ve Definity dahil olmak üzere bir dizi başka mikro-kabarcık kontrast maddesi geliştirildi.

CEUS hızla gelişen bir alandır ve sürekli olarak yeni kontrast maddeler ve uygulamalar geliştirilmektedir. Sonuç olarak, CEUS çok çeşitli tıbbi durumların tanı ve tedavisi için giderek daha önemli bir araç haline gelmektedir.

Kaynak:

Sidhu, P. S., Cantisani, V., Dietrich, C. F., Gilja, O. H., Saftoiu, A., Bartels, E., … & Piscaglia, F. (2018). The EFSUMB Guidelines and Recommendations for the Clinical Practice of Contrast-Enhanced Ultrasound (CEUS) in Non-Hepatic Applications: Update 2017 (Long Version). Ultraschall in der Medizin-European Journal of Ultrasound, 39(02), e2-e44. Link

Facebook Yorumları