Ticari isimler: “Zaditen”

“Ketotifen” kelimesinin etimolojisi kendisini oluşturan parçalara ayrılabilir: “Keto-” bir keton grubunu ifade eder ve “-tifen” muhtemelen ilacın kimyasal yapısından, özellikle de tiyokromen halka sisteminden türetilmiştir. Bununla birlikte, Zaditen gibi marka adları genellikle ilaç şirketleri tarafından benzersiz ve akılda kalıcı olacak şekilde yaratılır ve bunların kesin etimolojisinin açık bir dilsel kökeni olmayabilir.

Ketotifen ilk olarak 1970’lerde sentezlendi ve 1980’lerde tıbbi kullanıma sunuldu. Mast hücre stabilizatörleri olarak bilinen bir ilaç sınıfına aittir. Mast hücreleri, alerjik reaksiyonlarda merkezi rol oynayan bir tür beyaz kan hücresidir. Etkinleştirildiklerinde histamin ve diğer kimyasalları salgılarlar, bu da alerjik reaksiyon semptomlarına yol açabilir. Ketotifen, bu mast hücrelerini stabilize ederek, bu kimyasalları salmalarını önleyerek çalışır.

Kullanım Alanları

Zaditen (Ketotifen) öncelikle anti-alerjik bir ilaç olarak kullanılır. Oral tabletler, şuruplar ve göz damlaları dahil olmak üzere çeşitli formlarda mevcuttur. Göz damlaları sıklıkla alerjik konjonktivit için kullanılırken, oral formları özellikle pediatrik hastalarda astım gibi durumlar için kullanılabilir. Ancak Ketotifen semptomların yönetilmesine yardımcı olsa da astım için birinci basamak tedavi olmadığını belirtmekte fayda var.

Farmakodinamik

Farmakodinamik, bir ilacın vücut üzerindeki biyokimyasal ve fizyolojik etkilerini ve bu etkilerin üretildiği mekanizmaları ifade eder.

  • Mast Hücresi Stabilizasyonu: Ketotifen, mast hücrelerini stabilize ederek bunların degranülasyonunu ve alerjik reaksiyonlarda rol oynayan histamin, lökotrienler ve diğer proinflamatuar maddeler gibi aracıların salınmasını önler.
  • Antihistaminik Etki: Ketotifen, rekabetçi olmayan bir H1-antihistaminiktir, yani H1 histamin reseptörlerini bloke eder. Histamin bu reseptörlere bağlandığında kaşıntı, kızarıklık ve şişme gibi alerjik reaksiyon semptomlarına yol açabilir. Ketotifen bu reseptörleri bloke ederek histaminin etkilerini azaltır.
  • Antiinflamatuar Etki: Ketotifenin antihistaminik özelliklerinin yanı sıra antiinflamatuar etkileri de vardır. Alerjik reaksiyonlar sırasında sayısı artan ve iltihaplanmaya katkıda bulunan bir tür beyaz kan hücresi olan eozinofil birikimini azaltabilir.

Farmakokinetik

Farmakokinetik, ilacın vücutta emilimi, dağılımı, metabolizması ve atılımı ile ilgilidir.

  • Emilim: Ketotifen, oral uygulamadan sonra gastrointestinal sistemden hızla ve neredeyse tamamen emilir.
  • Dağılım: İlacın yüksek bir dağılım hacmi vardır, bu da vücut dokularına geniş çapta dağıldığını gösterir. Uyuşukluk gibi bazı yan etkilerinin nedeni olan kan-beyin bariyerini geçebilir.
  • Metabolizma: Ketotifen karaciğerde metabolize edilir. Birincil metabolik yol, nor-ketotifen olarak bilinen bir metabolitin oluşumunu içerir.
  • Atılım: İlaç ve metabolitleri esas olarak idrarla atılır. Ketotifenin eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 22 saat olup günde bir veya iki kez doza izin verir.
  • Biyoyararlanım: Ketotifenin ağızdan alındığında biyoyararlanımı yüksektir, tipik olarak %50 ila %60 arasında değişir. Bu, ilacın önemli bir kısmının sistemik dolaşıma ulaştığı ve terapötik etkilerini gösterebildiği anlamına gelir.

Yan etkiler

Her ilaçta olduğu gibi Zaditen’in de yan etkileri olabilir. Yaygın görülen yan etkilerden bazıları uyuşukluk, ağız kuruluğu ve kilo alımıdır. Daha az görülen yan etkiler arasında baş dönmesi, sinirlilik ve mide rahatsızlığı sayılabilir.

Tarihçesi

Ketotifen ilk olarak 1968 yılında İsviçre’de Sandoz Pharmaceuticals tarafından sentezlendi. Başlangıçta ölümcül olabilen ciddi bir alerjik reaksiyon olan anafilaksi inhibitörü olarak pazarlandı. Ancak çok geçmeden ketotifenin astım ataklarını ve diğer alerjik reaksiyonları önlemede de etkili olduğu keşfedildi.

Ketotifen ilk kez 1982 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde astım tedavisi için onaylanmıştır. Şu anda dünya çapında 100’den fazla ülkede mevcuttur.

  • 1970’lerin başında ketotifen, yer fıstığına karşı ciddi alerjik reaksiyonları olan bir grup çocuğu tedavi etmek için kullanıldı. Çocuklara yer fıstığı yemeden önce ketotifen verildi ve sonuçlar çarpıcıydı. Alerjik reaksiyonlar durdu ve çocuklar fıstıkları hiçbir sorun yaşamadan yiyebildiler.
  • 1980’lerde ketotifen, egzersize bağlı astım hastası olan bir grup sporcuyu tedavi etmek için kullanıldı. Sporculara antrenman öncesi ketotifen verilerek astım atakları önlendi.
  • 1990’lı yıllarda ketotifen, kurdeşen olarak da bilinen kronik ürtiker hastası olan bir grup insanı tedavi etmek için kullanıldı. İnsanlara ketotifen verildi ve kurdeşenleri yok oldu.
  • Ketotifen bazen “uykulu yapan alerji hapı” olarak da adlandırılır. Bunun nedeni, ketotifenin özellikle ilk başlatıldığında uyuşukluğa neden olabilmesidir.
  • Ketotifen’e bazen “sizi daha akıllı yapan hap” da denir. Bunun nedeni, ketotifenin bazı insanlarda bilişsel işlevi iyileştirdiğinin gösterilmesidir.
  • Ketotifen’e bazen “gençlik çeşmesi hapı” da denir. Bunun nedeni, ketotifenin bazı insanlarda yaşlanma sürecini yavaşlattığının gösterilmesidir.

Ketotifen zengin bir geçmişi olan çok yönlü bir ilaçtır. Astım, saman nezlesi ve kronik ürtiker gibi çeşitli alerjik durumların tedavisinde kullanılabilir. Ketotifen ayrıca Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi diğer rahatsızlıkları tedavi etme potansiyeli açısından da araştırılıyor.

Kaynak

  1. Church, M. K., & Gradidge, C. F. (1980). The effects of ketotifen, clemastine, chlorpheniramine and sodium cromoglycate on histamine and allergen induced weals in human skin. British Journal of Clinical Pharmacology, 9(6), 631-637.
  2. Kemp, J. P., Osur, Y. A., & Segal, A. T. (1987). Ketotifen in exercise-induced bronchoconstriction. Annals of Allergy, 59(6), 433-436.
  3. Simons, F. E. R. (1990). Pharmacokinetics and pharmacodynamics of ketotifen. Clinical Reviews in Allergy, 8(3), 279-292.
  4. Simons, F. E. R., & Watson, W. T. A. (1989). Clinical pharmacology of new histamine H1 receptor antagonists. Clinical Pharmacokinetics, 16(6), 365-384.
%d