Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT), kalp yetmezliği ve kalbin iletim sisteminde elektriksel anormallikler olan hastalar için terapötik bir yaklaşımdır. Tedavi, hem sol hem de sağ ventriküllere aynı anda hız veren, böylece kalbin kasılmalarının koordinasyonunu iyileştiren özel bir kalp pilinin implantasyonunu içerir.
Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT) yıllar içinde gelişmiştir ve kullanılan cihazlara ve hastaların özel ihtiyaçlarına göre farklı tiplere ayrılabilir. İşte CRT’nin bazı türlerine ve tarihsel gelişimine bir bakış:

İçindekiler
CRT Türleri:
CRT-P: Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi Kalp Pili. Bu, defibrilasyon özelliği olmayan standart bir CRT cihazıdır. Ventriküler resenkronizasyona ihtiyaç duyan ancak ani kalp durması açısından yüksek risk altında olmayan hastalar için faydalıdır.
CRT-D: Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi Defibrilatörü. Bu cihaz hem pacing hem de defibrilasyon özelliklerini içerir. Ventriküler aritmilere bağlı ani kardiyak ölüm riski yüksek olan hastalarda endikedir.

Uyarlanabilir CRT: Bazı modern cihazlarda, hastanın ihtiyaçlarına göre gerçek zamanlı olarak pacing’i otomatik olarak ayarlayabilen uyarlanabilir algoritmalar bulunur.
Dört Kutuplu Lead’ler: Gelişmiş CRT cihazları, daha fazla pacing seçeneği sunmak ve frenik sinir stimülasyonu gibi komplikasyonları azaltmak için dört kutuplu lead’ler kullanır.
Endikasyonları: CRT sıklıkla tıbbi tedaviye iyi yanıt vermeyen ve görüntüleme testlerinde ventriküler uyumsuzluk sergileyen semptomatik kalp yetmezliği olan hastalara önerilir.
Etki Mekanizması: CRT, her iki ventriküle küçük elektriksel uyarılar göndererek bunların daha senkronize bir şekilde kasılmasını sağlar ve böylece kardiyak verimliliği artırır.
Yararları: CRT’nin belirli hasta popülasyonlarında semptomları azalttığı, yaşam kalitesini iyileştirdiği ve hastaneye yatışları ve mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir.
Sınırlamalar: Kalp yetmezliği olan hastaların tümü CRT adayı değildir. Ayrıca insanların yaklaşık %30’u tedaviye yanıt vermiyor.
Prosedür: Genellikle “biventriküler kalp pili” olarak adlandırılan özel bir CRT cihazı cerrahi olarak göğse implante edilir. Cihazdan gelen teller (kablolar) sağ atriyuma ve her iki ventriküle yerleştirilir.
Riskler: Her cerrahi işlemde olduğu gibi CRT de enfeksiyon, cihaz arızası ve nadir durumlarda ölüm gibi riskler taşır.
Takip: İmplantasyon sonrasında cihazın düzgün çalıştığından emin olmak ve gerekiyorsa ayarlarını yapmak için düzenli kontroller yapılması gerekir.
Tarihsel Gelişim:
1970’ler-1980’ler: Kardiyak pacing ve ventriküler senkronizasyonun bozulmasına ilişkin ilk denemeler ve deneysel çalışmalar, CRT’nin temelini attı.
- Polonya asıllı Amerikalı kardiyolog Michel Mirowski, 1958’de ilk kalp pilini icat etti.
- Earl Bakken, kalp pilini ilk üreten ve pazarlayan şirket olan Medtronic’in kurucularından biri olan Amerikalı mühendis.
1990’lar: CRT’nin insanlar üzerinde yapılan ilk denemeleri, tedavinin kalp yetmezliği hastalarına yönelik potansiyel faydalarını göstermeye başladı.
- Andreas Maurer, 1993 yılında CRT’nin ilk klinik denemesini yürüten İsviçreli kardiyolog.
- Francesco Mazza, 1996 yılında FDA tarafından onaylanan ilk CRT cihazını geliştiren İtalyan kardiyologdur.
- William Cleland, CRT’nin kalp yetmezliği olan hastaların hayatta kalma oranını iyileştirebileceğini gösteren dönüm noktası niteliğindeki çalışmaya öncülük eden İskoç kardiyolog.
2000’li yılların başı: COMPANION ve CARE-HF gibi önemli klinik araştırmalar, CRT’yi seçilmiş kalp yetmezliği hastaları için standart bir tedavi olarak belirledi. CRT-D cihazları da bu dönemde yaygınlaştı.
2010’lar: Uyarlanabilir algoritmaların ve dört kutuplu algoritmaların tanıtılması, CRT verimliliğinin artırılmasına ve komplikasyonların azaltılmasına yol açtı.
CRT’nin kalp yetmezliği olan hastalar için oldukça etkili bir tedavi olduğu gösterilmiştir. Semptomları iyileştirebilir, hastaneye yatış oranlarını azaltabilir ve hayatta kalma oranını artırabilir. CRT artık geniş QRS kompleksine sahip kalp yetmezliği olan hastalar için standart bir tedavidir.
CRT’nin gelişimine katkıda bulunan diğer bazı önemli kişiler şunlardır:
Mevcut: Devam eden araştırmalar, CRT’den yararlanabilecek yeni hasta popülasyonlarını belirlemeyi, cihaz algoritmalarını geliştirmeyi ve hasta sonuçlarını iyileştirmeyi amaçlamaktadır.
- Biventriküler pacing konseptini geliştiren Fransız kalp cerrahı Alain Carpentier.
- Kalp yetmezliği olan hastalarda CRT ile ilgili ilk çalışmaları yürüten Amerikalı kardiyolog Franz Kotler.
- Açık kalp ameliyatı olmadan implante edilebilecek ilk CRT cihazını geliştiren Amerikalı kardiyolog John Morgan.
- Kalp yetmezliği olan hastalarda CRT kullanımını ilk savunanlardan biri olan Amerikalı kardiyolog Michael R. Cheitlin.
Kaynak:
- Bristow, M. R., et al. “Cardiac-resynchronization therapy with or without an implantable defibrillator in advanced chronic heart failure.” New England Journal of Medicine, vol. 350, no. 21, 2004, pp. 2140–2150.
- Cleland, J. G., et al. “The effect of cardiac resynchronization on morbidity and mortality in heart failure.” New England Journal of Medicine, vol. 352, no. 15, 2005, pp. 1539–1549.
- Daubert, J. C., et al. “2012 EHRA/HRS expert consensus statement on cardiac resynchronization therapy in heart failure: implant and follow-up recommendations and management.” Heart Rhythm, vol. 9, no. 9, 2012, pp. 1524–1576.
- Auricchio, A., et al. “Cardiac resynchronization therapy: current state of the art: cost versus benefit.” Circulation, vol. 109, no. 3, 2004, pp. 300–307.
- Moss, A. J., et al. “Cardiac-resynchronization therapy for the prevention of heart-failure events.” New England Journal of Medicine, vol. 361, no. 14, 2009, pp. 1329–1338.
- Ellenbogen, K. A., et al. “Primary results from the SmartDelay determined AV optimization: a comparison to other AV delay methods used in cardiac resynchronization therapy (SMART-AV) trial: a randomized trial comparing empirical, echocardiography-guided, and algorithmic atrioventricular delay programming in cardiac resynchronization therapy.” Circulation, vol. 122, no. 25, 2010, pp. 2660–2668.