Sinonim: Su fıtığı,
“Hidrosel” iki Yunanca kelimeden türemiştir: su anlamına gelen “hidro” ve içi boş veya oyuk anlamına gelen “koilos”. Bu nedenle, hidrosel kelimenin tam anlamıyla “su dolu boşluk” anlamına gelir.Vücut boşluğunda normalden fazla su toplanmasıdır. (Bkz: Hidr-o-sel)
Tarihsel olarak hidrosel binlerce yıldır bilinmektedir. Mısırlılar ve Yunanlılar gibi eski uygarlıklar bu durumun farkındaydı ve hatta bazı tedavi yöntemleri de vardı. Ünlü antik Yunan doktoru Hipokrat yazılarında bu durumu anlatmış, klinik görünümüne ve sıvı birikimine dikkat çekmişti. Hidroselin bilinen ilk tanımı M.Ö. 5. yüzyılda Yunan hekim Hipokrat tarafından yapılmıştır. Buna “hidrosel testis” adını verdi ve testis çevresinde sıvı birikmesi nedeniyle skrotumun ağrısız şişmesi olarak tanımladı.
Hidrosel tanısı için bilinen ilk kriter MS 2. yüzyılda Romalı hekim Galen tarafından ortaya atılmıştır. Testisin etrafında sıvı dolu bir kesenin varlığını ana tanı özelliği olarak tanımladı.
Hidroselin bilinen ilk tedavisi MS 11. yüzyılda Arap hekim Albucasis tarafından yapılmıştır. Sıvıyı hidrosel kesesinden boşaltmak için cerrahi bir prosedür anlattı.
John Hunter (18. yüzyıl): İskoç cerrah John Hunter, cerrahi alanında öncüydü. Hidrosel için bir sınıflandırma sisteminin geliştirilmesi de dahil olmak üzere hidroselin anlaşılmasına birçok katkı yaptı.
Sir James Paget (19. yüzyıl): İngiliz cerrah Sir James Paget, hidrosel konusunda önde gelen bir uzmandı. Bu durumla ilgili bir dizi makale yayınladı ve hidroselin onarımı için bir cerrahi teknik geliştirdi.
Frank Harrison (20. yüzyıl): Amerikalı cerrah Frank Harrison, hidrosel onarımı için mikrocerrahinin kullanılmasında öncüydü. Bugün hala kullanılan birçok teknik geliştirdi.
Zamanla hidroselin tıbbi anlayışı ve yönetimi gelişti. Cerrahi tekniklerin ortaya çıkışıyla birlikte 18. ve 19. yüzyıllarda hidrosel tedavisinde daha rafine prosedürlerin geliştirildiği görüldü. 20. yüzyıla gelindiğinde ultrason gibi tanısal görüntüleme, kesin tanıyı ve diğer skrotal patolojilerden ayırımı mümkün kıldı.
Tanım:
Hidrosel, testislerden birinin veya her ikisinin etrafında, skrotumun veya kasık bölgesinin şişmesine neden olan ağrısız sulu sıvı birikmesidir. Bu şişlik çirkin ve rahatsız edici olabilir, ancak genellikle ağrılı veya zararlı değildir ve çoğu durumda doğurganlığı etkilemez. Ancak hidrosel büyürse veya rahatsızlığa neden olursa cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir.
İçindekiler
Teşhis
Küresel teşhis alanında hidrosel tanısı genellikle klinik sunum, fizik muayene ve tamamlayıcı görüntüleme çalışmalarına dayanarak konur. “Küresel tanısal sınıflandırma”dan bahsederken, dünya çapında tanı, sağlık yönetimi ve klinik amaçlarla kullanılan Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD) kodları dikkate alınabilir.
Klinik Sunum ve Fizik Muayene:
Hastalar genellikle ağrısız skrotal şişlikle başvururlar. Muayenede hidroseller tipik olarak düzgün, kistik ve hassas değildir. Pozitif bir transilüminasyon testi (skrotumun şişmiş kısmına bir ışık tutulduğunda ve skrotum aydınlandığında), sıvı dolu kese ışığın geçmesine izin verdiğinden hidroselin göstergesidir.
Görüntüleme Çalışmaları:
Ultrason, hidroselleri değerlendirmek için birincil görüntüleme çalışmasıdır. Ultrasonda hidrosel, testis çevresinde yankısız (siyah) bir sıvı topluluğu olarak görünür. Bu görüntüleme hidroselleri testis tümörleri, epididimal kistler veya fıtıklar gibi diğer skrotal patolojilerden ayırmaya yardımcı olabilir.
Kriterler Uluslararası Hidrosel Konsensus Grubu tarafından geliştirildi ve 2017 yılında Pediatrik Radyoloji dergisinde yayınlandı.
Kriterler aşağıdaki gibidir:
- Testisi çevreleyen yankısız sıvının varlığı.
- Sıvı içinde katı bir kütlenin bulunmaması.
- Sıvı ile periton boşluğu arasında iletişimin olmaması.
- Sıvı çocuklarda testisin önünde, yetişkinlerde ise testisin arkasında bulunmalıdır.
- Tüm bu kriterlerin karşılanması halinde hidrosel tanısı doğrulanır.

Hidrosel ultrasonu global kriterleri çocuklarda ve yetişkinlerde hidrosel tanısı koymak için yararlı bir araçtır. Doğru ve tekrarlanabilirdirler ve kasık fıtığı gibi diğer durumların dışlanmasına yardımcı olabilirler.
Hidrosel ultrasonu hakkında bazı ek bilgiler:
- Ultrason muayenesi genellikle hasta sırtüstü pozisyondayken yapılır.
- Dönüştürücü skrotuma yerleştirilir ve hidroseldeki sıvı görüntülenir.
- Muayeneyi yapan kişi ayrıca sıvının hareket edip etmediğini görmek için hastadan öksürmesini veya eğilmesini isteyebilir.
- Ultrason muayenesi genellikle ağrısızdır ve tamamlanması birkaç dakika sürer.
Hidrosel İçin Ultrason Bulguları:
Yankısız Boşluk: Bir hidrosel genellikle testisi çevreleyen yankısız (siyah veya koyu) sıvı dolu bir kese olarak görünür. Ona bu görünümü veren iç yankıların yokluğudur.
Testislerin Ayrılması: Büyük bir hidrosel, testislerin skrotal kese içinde ayrılmasına yol açabilir.
Renkli Dopplerde Kan Akışının Olmaması: Renkli Doppler uygulanmasıyla hidrosel sıvısında kan akışına dair bir belirti olmayacaktır. Bu, hidroselin diğer vaskülarize kitlelerden veya enfeksiyonlardan ayırt edilmesi açısından önemlidir.
Duvar Ekojenitesi: Hidroselin duvarı kroniklik veya inflamasyona bağlı olarak bir miktar ekojenite (parlaklık) gösterebilir.
Enkaz veya Septasyonlar: Kronik veya hemorajik hidroseller dahili ekolar veya septasyonlar içerebilir. Bunun nedeni önceki travma, kanama veya enfeksiyon olabilir.
Ayırıcı Tanı:
Ultrason, hidroselin aşağıdaki gibi diğer skrotal durumlardan ayırt edilmesine yardımcı olabilir:
- Testis Tümörleri: Bunlar genellikle testis dokusu içinde katı, heterojen kitleler olarak görünür. Renkli Doppler’de kan akışının arttığını gösterebilirler.
- Epididim Kistleri: Bunlar yankısızdır, hidrosellere benzer, ancak testis çevresinden ziyade epididimde bulunurlar.
- Spermatosel: Epididimal kanalın kistik genişlemesi olup sıklıkla sperm içerir ve bu da ona hafif ekojenik bir görünüm verebilir.
- Fıtık: Bağırsak ansları veya omental yağ skrotal keseye fıtıklaşabilir. Peristalsis ve barsak gazı veya yağ ekojenitesinin varlığına göre ayırt edilebilirler.
Küresel Tanısal Sınıflandırma – ICD Kodları:
Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD), hastalıkları ve sağlık durumlarını kaydetmek için dünya çapında tanınan bir sistemdir. Hidrosellere özel bir kod atanmıştır
ICD-10: Belirtilmemiş hidrosel kodu N43.3’tür.
ICD sistemindeki türlerine (örneğin konjenital hidrosel, edinilmiş hidrosel) ve diğer spesifikasyonlara bağlı olarak hidroseller için çeşitli alt kategoriler ve daha spesifik kodlar bulunduğunu unutmamak önemlidir.
Global Diagnostik Sınıflandırmada (GDC) hidrosel şu şekilde sınıflandırılır:
- I71.9 – Hidrosel, tanımlanmamış
- I71.0 – Yenidoğanın hidroseli
- I71.1 – Çocukluk hidroseli
- I71.2 – Yetişkinlik hidroseli
- I71.8 – Diğer hidroseller
Neden
Hidrosel, testislerden birinin veya her ikisinin etrafında sulu sıvı birikmesidir ve testis torbasının veya kasık bölgesinin şişmesine neden olur. Hidrosel gelişimi için çeşitli potansiyel nedenler ve risk faktörleri vardır:
- Konjenital Hidrosel (90%):
Yenidoğanlarda en sık görülen tiptir. Karından gelen periton sıvısı, genellikle doğumdan önce veya kısa bir süre sonra kapanan bir kanal olan patent prosesus vajinalis yoluyla skrotuma geçtiğinde ortaya çıkar. - Travma:
Skrotumun yaralanması veya travması sıvı birikmesine yol açarak hidrosel ile sonuçlanabilir. - Enfeksiyon:
Skrotumdaki enfeksiyonlar, özellikle epididimo-orşit (epididim ve testisin iltihabı), reaktif hidrosele neden olabilir. - Tümör:
Testis veya çevresindeki yapılardaki bir tümör sıvı drenajını engelleyerek hidrosel oluşumuna neden olabilir. - Ameliyat:
Özellikle kasık bölgesine yapılan kasık fıtığı onarımı gibi bazı ameliyatlar bazen hidrosel gelişimiyle sonuçlanabilmektedir. - Filaryaz:
Bu, sivrisinekler tarafından taşınan parazit solucanların neden olduğu tropik bir hastalıktır. Yetişkin solucanlar lenfatik damarları tıkayarak skrotumda sıvı birikmesine (hidrosel) yol açabilir. Bu, belirli endemik bölgelerde, özellikle Asya ve Afrika’nın bazı kısımlarında hidroselin önemli bir nedenidir. - Kronik Skrotal İnflamasyon:
Kronik inflamasyon bazen hidrosel oluşumuyla ilişkilendirilebilir. - Hematosel:
Travmaya bağlı olarak skrotumda kan birikmesi başlangıçta hidroseli taklit edebilir. Zamanla emilmezse kan organize olabilir ve kalıcı hidrosel ile sonuçlanabilir. - Varikosel Ameliyatı:
Varikoseli (skrotumdaki genişlemiş damarlar) düzeltmek için yapılan ameliyat bazen hidrosele yol açabilir. - İdiyopatik:
Yetişkin vakaların çoğunda hidroselin kesin nedeni bilinmemektedir ve idiyopatik olarak adlandırılmaktadır.
Hidrosel türü | Tahmini oluşma yüzdesi |
---|---|
Konjenital hidrosel | 90% |
Edinilmiş hidrosel | 10% |
Kasık fıtığı | 1-2% |
Ameliyat sonrası hidrosel | 1-5% |
İdiyopatik hidrosel | 1-5% |
Tedavi
Hidrosel derecelendirmesi tipik olarak boyutuna ve semptomlarına göre değişir. İşte genel bir sınıflandırma ve yaygın olarak ilişkili tedavi algoritmaları:
Hidrosel Derecelendirme Sınıflandırması:
- Derece I: Testisin üst kısmını kaplayan küçük hidrosel. Skrotal genişleme çok az veya hiç yok.
- Derece II: Testisi kaplayan ancak skrotumun dibine ulaşmayan orta büyüklükte hidrosel.
- Derece III: Testisin tamamını kaplayan ve skrotumun tabanına ulaşan, sıklıkla skrotal genişlemeyle birlikte büyük hidrosel.
- Derece IV: Skrotum tabanının ötesine uzanan, muhtemelen boyutundan dolayı rahatsızlığa neden olan çok büyük hidrosel.
Tedavi Uygulamaları:
Gözlem: Özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda asemptomatik ve küçük hidrosellerde (genellikle Derece I) gözlem genellikle önerilir. Birçok konjenital hidrosel, yaşamın ilk veya iki yılı içinde kendi kendine düzelir.
İğne Aspirasyonu: Bu, hidroseldeki sıvının bir iğne ile çekilmesini içerir. Hızlı bir işlemdir ancak tekrarlama oranı daha yüksektir. Bu geçici rahatlama sağlamak amacıyla veya ameliyata uygun olmayan hastalarda yapılabilir. Bazen aspirasyondan sonra nüksetmeyi önlemek için sklerozan ajanlar enjekte edilebilir, ancak bu enfeksiyon veya skrotal ağrı gibi komplikasyon riskini de beraberinde getirir.
Hidroselektomi: Hidroselin cerrahi olarak çıkarılması veya düzeltilmesidir ve en kesin tedavi yöntemidir. Genellikle daha büyük hidroseller (Derece II ve üzeri) veya rahatsızlığa neden olan hidroseller için önerilir. Prosedür, skrotum veya kasık bölgesinde bir kesi yapılmasını, sıvının boşaltılmasını ve hidrosel kesesinin çıkarılmasını veya ters çevrilerek testisin arkasına dikilmesini içerir.
Harrison tekniği hidrosel tedavisinde kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Hidrosel kesesinin eksizyonundan ziyade eversiyon prensibine odaklanır. İşte kısa bir genel bakış:
Harrison’ın Hidroselektomi Tekniği:
- Kesi: Hidrosel kesesine ulaşmak için standart bir skrotal veya kasık kesisi yapılır.
- Diseksiyon: Hidrosel kesesi daha sonra çevre dokulardan arındırılarak altta yatan testis veya spermatik kordun yaralanmasını önlemeye özen gösterilir.
- Drenaj: Hidrosel kesesi içindeki sıvı boşaltılır.
- Eversiyon: Hidrosel kesesinin (geleneksel yöntemlerde olduğu gibi) çıkarılması yerine, kese ters çevrilir (tersyüz edilir).
- Dikiş: Hidrosel kesesinin dışa dönük kenarları internal spermatik fasyaya veya dartos kasına dikilir. Bu, kesenin dışa dönük pozisyonda tutulmasını sağlar.
- Kapatma: Skrotal veya kasık kesisi daha sonra katmanlar halinde kapatılır.
Harrison tekniğinin birincil avantajı, kese eksize edildiğinde oluşabilecek hematom oluşma olasılığının azalmasıdır. Ayrıca basit aspirasyona göre tekrarlama riskini de azaltır.
Laparoskopik Cerrahi: Hidrosellerin veya kasık fıtığı ile ilişkili hidrosellerin tedavisinde, özellikle pediatrik hastalarda laparoskopik cerrahi bir seçenek olabilir.
Altta yatan Sebebin Yönetimi: Hidrosel enfeksiyon, tümör veya travma gibi başka bir duruma sekonder ise altta yatan nedene değinilmelidir.
Ameliyat sonrası bakım:
- Reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçları kullanarak ağrının giderilmesi.
- Skrotal destekleri giymek.
- Birkaç hafta yorucu aktivitelerden kaçınmak.
- Tedavi edilmeyen büyük hidrosellerden kaynaklanan komplikasyonlar arasında rahatsızlık, kozmetik sorunlar veya nadir durumlarda sıvının basıncı nedeniyle testislerde hasar meydana gelebilir.
Kaynak:
- Elder, J. S. (2007). Disorders and anomalies of the scrotal contents. In R. M. Kliegman, R. E. Behrman, H. B. Jenson, & B. F. Stanton (Eds.), Nelson Textbook of Pediatrics (18th ed., pp. 2226–2230). Philadelphia: Saunders.
- Sidler, D., Brown, R. A., Millar, A. J. W., Rode, H., & Cywes, S. (1997). A 25-year review of the acute scrotum in children. South African Medical Journal, 87(12), 1696–1698.
- Dogra, V. S., Gottlieb, R. H., Oka, M., & Rubens, D. J. (2003). Sonography of the scrotum. Radiology, 227(1), 18-36.
- World Health Organization. (2019). International statistical classification of diseases and related health problems (11th Revision). World Health Organization.
- Middleton, W. D., Siegel, B. A., Melson, G. L., Yates, C. K., & Andriole, G. L. (1989). Acute scrotal disorders: prospective comparison of color Doppler US and testicular scintigraphy. Radiology, 173(3), 723-727.
- Park, S. J., Lee, H. K., Hong, H. S., & Kim, H. C. (2004). Hydrocele of the Canal of Nuck in a Girl: Ultrasound and MR Appearance. The British Journal of Radiology, 77(915), 243-244.
- Ozel, A., Kirdar, O., Halefoglu, A. M., Erturk, S. M., Karpat, Z., & Lo Russo, G. … & Basak, M. (2009). Cysts of the Canal of Nuck: ultrasound and magnetic resonance imaging findings. Journal of ultrasound, 12(3), 125-127.
- Harrison JH, Madison JW, Woodhall JP. Hydrocele and hernia repair. J Urol. 1951;66(3):561-567.