“Ekstravazasyon” terimi Latince “dış” anlamına gelen “extra” ve “damar” anlamına gelen “vas” kelimelerinden gelmektedir. Dolayısıyla ekstravazasyon, bir maddenin amaçlanan damarın dışına çıkması veya sızması sürecini ifade eder.
Kan damarları, lenf damarları ve üre sisteminden ayrılan sıvının, çevre dokulara dağılıp, şişip ödem oluşturmasıdır.Bu sıvı, kan hücreleride barındırabilir
Ekstravazasyon, bir ilaç, sıvı veya başka bir maddenin kan damarından istemeden çevre dokuya sızmasıyla oluşur. Bu durum intravenöz (IV) tedavi, kemoterapi veya maddelerin doğrudan kan dolaşımına verildiği diğer tıbbi prosedürler sırasında meydana gelebilir.
Ekstravazasyon meydana geldiğinde, ilgili maddeye bağlı olarak hafif tahrişten ciddi doku hasarına kadar çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Bazı potansiyel komplikasyonlar şunlardır:
- Enflamasyon ve tahriş: Sızan madde çevre dokuda iltihaplanma, kızarıklık ve tahrişe neden olarak ağrı ve rahatsızlığa yol açabilir.
- Enfeksiyon: Ekstravazasyon, özellikle enjeksiyon bölgesindeki cilt tehlikedeyse veya sızan madde dokuyu tahriş ediyorsa enfeksiyon riskini artırabilir.
- Doku nekrozu: Ciddi vakalarda, sızan madde doku ölümüne veya nekrozuna neden olabilir, bu da etkilenen dokuyu çıkarmak ve daha fazla komplikasyonu önlemek için cerrahi müdahale gerektirebilir.
- Sinir hasarı: Ekstravazasyon bir sinirin yakınında meydana gelirse, sızan madde sinir hasarına neden olarak ağrı, uyuşma veya işlev kaybına yol açabilir.
Sağlık uzmanları ekstravazasyon riskini en aza indirmek için uygun kan damarını dikkatle seçmek, IV bölgesini düzenli olarak izlemek ve uygun uygulama tekniklerini kullanmak gibi önlemler alır. Ekstravazasyondan şüphelenilirse, sağlık personeli olası komplikasyonları azaltmak için derhal harekete geçecektir; bu önlemler arasında infüzyonun durdurulması, IV kateterin çıkarılması ve ilgili maddeye bağlı olarak soğuk veya sıcak kompres gibi uygun tedavilerin uygulanması yer alabilir.