Lokman ruhu, eter kelimesinin Türkçedeki halk arasındaki yaygın adıdır. Bu isim, Lokman Hekim’in hikmetiyle ilişkilendirilen bir sıfattır. Lokman Hekim, İslam kültüründe şifa ve tıp alanındaki bilgi ve becerileriyle ünlü bir bilgedir. Eter, ilk olarak Türkiye’de 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Eter, o dönemde anestezi olarak kullanılıyordu. Eterin anestezik etkisi, Lokman Hekim’in şifalarıyla ilişkilendirildi ve bu nedenle etere “lokman ruhu” adı verildi. Eter’e lokman ruhu denmesi, eterin şifa ve iyilik ile ilişkilendirildiğini göstermektedir.

“Eter” teriminin kökleri Latince ve Yunancadır ve kendisi de Yunanca “aithēr” (αἰθήρ) kelimesinden türetilen Latince “eter” kelimesinden gelir. Terim tarihsel olarak, evrenin karasal kürenin üzerindeki bölgesini dolduran malzeme olan üst gökyüzünü tanımlamak için kullanıldı. Klasik fizik ve kozmolojide, bir zamanlar ışık dalgalarının yayıldığı gizemli bir ortam olduğu varsayılmıştı. Ancak daha sonra bu kavram çürütüldü.

Organik kimya alanında eter, iki alkil veya aril grubuna bağlı bir oksijen atomu ile karakterize edilen bir organik bileşik sınıfını ifade eder. Eterin bilinen ilk sentezi, alkol ve sülfürik asitten eter üretme yöntemini keşfeden Alman botanikçi Valerius Cordus tarafından 1540 yılına kadar uzanıyor.

Kimyasal Yapı ve Özellikleri

Eterler R-O-R’ genel formülüne sahiptir; burada R ve R’, alkil veya aril gruplarını temsil eder. Bir eterdeki oksijen atomu sp3 hibritlenmiştir ve R-O-R’ açısı yaklaşık 110°’dir. Eterler genellikle renksiz ve uçucu olup, karakteristik tatlı bir kokuya sahiptirler. Alkollerle karşılaştırıldığında daha az reaktiftirler ve düşük polariteleri onları organik reaksiyonlar için iyi çözücüler yapar.

Eter Türleri

  • Simetrik Eterler: Hem R hem de R’ grupları aynıdır.
  • Asimetrik Eterler: R ve R’ grupları farklıdır.
  • Döngüsel Eterler: Halka yapısında oluşur.

Organik Reaksiyonlarda Etki Mekanizması

Eterlerin kendisi genellikle reaktif değildir ve genellikle organik reaksiyonlarda çözücü olarak kullanılır. Ancak aşağıdaki gibi reaksiyonlara katılabilirler:

  • Bölünme: Eterler güçlü asitlerle iki alkole bölünebilir.
  • Peroksit Oluşumu: Oksijen varlığında bazı eterler oldukça reaktif peroksitler oluşturur.

Anestesik kullanımı

Eter ilk kez 1842’de Dr. Crawford Williamson Long tarafından cerrahi anestezi olarak kullanıldı, ancak bulgularını daha sonra yayınlamadı. 1846’da Dr. William T. G. Morton, Massachusetts Genel Hastanesi’nde Dr. John Collins Warren tarafından gerçekleştirilen bir ameliyatta eter anestezisinin halka açık bir gösterisini yaptı. Bu olay, anestezinin geniş çapta kabul görmesine yol açtığı için tıp tarihinde çok önemli bir an oldu.

Hareket mekanizması
Eter, solunduğunda buharlaşan ve akciğerlerden kan dolaşımına giren uçucu bir sıvıdır. Öncelikle merkezi sinir sistemine etki ederek duyu ve motor korteksleri etkileyen genel bir depresyon durumuna neden olur. Kesin moleküler mekanizmalar bir şekilde belirsiz kalmasına rağmen, nörotransmitterlerin etkisini modüle eder. Bu, ağrı duyusunun ve kas reflekslerinin baskılanmasına neden olur ve böylece cerrahi işlemler kolaylaştırılır.

Farmakokinetik ve Farmakodinamik
Eterle anestezinin başlangıcı, modern anesteziklerle karşılaştırıldığında nispeten yavaştır. Orta düzeyde bir kan:gaz dağılım katsayısına sahiptir; bu, kanda çok fazla çözünmediği ve dolayısıyla yeterli beyin konsantrasyonuna ulaşmasının zaman aldığı anlamına gelir. Eterin geniş bir terapötik indeksi vardır, bu da onu nispeten güvenli kılar, ancak yavaş eliminasyonu iyileşmeyi uzatır.

Güvenlik ve Yan Etkiler
Ether kendi zamanında paha biçilemez bir değere sahip olsa da birçok dezavantajı da beraberinde getiriyor:

  • Yanıcılık: Eter son derece yanıcıdır ve ameliyathanelerde risk oluşturur.
  • Tahriş: Solunum yollarını tahriş edebilir.
  • Ameliyat Sonrası Bulantı: Eter sıklıkla ameliyat sonrası bulantı ve kusmaya neden olur.

Modern Uygunluk
Güvenlik kaygıları ve propofol ve sevofluran gibi daha etkili ve daha az tahriş edici ajanların geliştirilmesi göz önüne alındığında, eter modern anesteziyolojide nadiren kullanılmaktadır. Büyük ölçüde değiştirildi ancak tarihi önemi devam ediyor.

Tarihçe

Eterler, iki karbon atomuna bağlı bir oksijen atomu içeren bir organik bileşik sınıfıdır. Eterler, adını ilk kez 1540 yılında Valerius Cordus tarafından keşfedilen, anestezide kullanılan eter olan dietil eterden almıştır.

  1. yüzyılda bilim adamları eterlerin kimyası hakkında daha fazla şey öğrenmeye başladılar. 1730’da Alman kimyager Johann Daniel Titius eterler üzerine ilk bilimsel makaleyi yayınladı. Titius’un makalesi, dietil eter de dahil olmak üzere birçok farklı eterin sentezini tanımladı.
  2. yüzyılda bilim adamları eterleri çeşitli uygulamalarda kullanmaya başladılar. 1842’de İskoç doktor James Young Simpson, dietil eterin anestezik olarak kullanılabileceğini keşfetti. Simpson’un keşfi, dietil eterin ameliyatta yaygın olarak kullanılmasına yol açtı.
  3. yüzyılda bilim insanları endüstride ve tıpta çeşitli uygulamaları olan yeni eterler geliştirdiler. Örneğin taç eterler solvent ekstraksiyonunda, polieterler ise plastik ve sentetik kauçuk üretiminde kullanılır.

Tarihsel anekdotlar

  • 1846’da Amerikalı diş hekimi William Thomas Green Morton, diş ameliyatı için bir hastayı uyuşturmak amacıyla dietil eter kullandı. Bu, dietil eterin anestezik olarak kullanımının halka açık ilk gösterimiydi.
  • 1864 yılında Amerikalı kimyager Charles Frederic Chandler, dietil eterin sentezlenmesi için yeni bir yöntem geliştirdi. Chandler’in yöntemi önceki yöntemlere göre daha verimli ve daha ucuzdu; bu da dietil eterin daha yaygın olarak bulunabilmesini ve uygun fiyatlı olmasını sağladı.
  • 1970 yılında Amerikalı kimyager Donald J. Cram, taç eterler üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Taç eterler, belirli metal iyonlarına seçici olarak bağlanabilen bir siklik eter sınıfıdır. Crown eterlerin analitik kimya ve katalizde çeşitli uygulamaları vardır.
  • Dietil etere bazen “tatlı eter” denir çünkü tatlı bir kokusu vardır.
  • Dietil eter, etanolden yasa dışı olarak üretilebildiği için “kaçak içki” olarak da bilinir.
  • Taç eterler, benzedikleri taçlardan dolayı isimlendirilir.
  • Polieterler çocuk bezleri, yapıştırıcılar ve kontakt lensler de dahil olmak üzere çeşitli ürünlerin yapımında kullanılır.

Eterler, endüstride ve tıpta çok çeşitli uygulamalara sahip bir organik bileşik sınıfıdır. Eterler ilk olarak 16. yüzyılda keşfedildi ve o zamandan beri bilim insanları bunların kimyası ve uygulamaları hakkında daha fazla şey öğreniyor. Eterler gerçekten dikkate değer bir bileşik sınıfıdır ve modern dünyamızda önemli bir rol oynarlar.

Kaynak

  1. Brown, H. C., & Foote, C. S. (2005). Organic Chemistry. Brooks/Cole.
  2. March, J. (1992). Advanced Organic Chemistry: Reactions, Mechanisms, and Structure. Wiley.
  3. Clayden, J., Greeves, N., & Warren, S. (2012). Organic Chemistry. Oxford University Press.
%d