“Enterostomi” terimi Yunanca “bağırsak” anlamına gelen “enteron” ve “ağız” anlamına gelen “stoma” kelimelerinden türetilmiştir. Drenaja izin vermek veya bir beslenme tüpü yerleştirmek için bağırsakta bir açıklık oluşturan cerrahi bir prosedürdür. Enterostomiler geçici ya da kalıcı olabilir.
Enteroenterostomi, bağırsağın iki kısmı arasında bir anastomoz veya bağlantının oluşturulduğu cerrahi bir prosedürdür. Bu prosedür genellikle bağırsak tıkanıklığı, iltihaplı bağırsak hastalığı veya maligniteler gibi bağırsak rezeksiyonu ameliyatları sırasında gerçekleştirilir1.
İçindekiler
Prosedür
Prosedür sırasında cerrah hastalıklı veya tıkalı bağırsağın bir kısmını keser, ardından kalan sağlıklı bölümleri birbirine bağlar. Bu işlem elle dikiş tekniği ya da zımbalama cihazı kullanılarak gerçekleştirilebilir. Seçim, hastanın durumu, bağırsak segmentlerinin yeri ve boyutu ve cerrahın uzmanlığı gibi faktörlere bağlıdır2.
Riskler ve Komplikasyonlar
Her cerrahi prosedürde olduğu gibi, enteroenterostomi de bazı riskler taşır. Potansiyel komplikasyonlar arasında enfeksiyon, kanama ve bağırsağın iki kısmı arasındaki bağlantının başarısız olduğu ve bağırsak içeriğinin sızmasına neden olan anastomoz kaçağı yer alır. Bu durum ciddi enfeksiyona neden olabilir ve daha fazla ameliyat gerektirebilir. Ayrıca, yeni bağlantının zamanla daralarak potansiyel olarak bağırsak tıkanıklığına yol açtığı striktür riski de vardır3.
Ameliyat Sonrası Bakım ve Prognoz
İşlemden sonra hastalar genellikle iyileşmelerini izlemek için birkaç gün ila bir hafta hastanede kalırlar. Enfeksiyonu önlemek için antibiyotiklere ve ameliyat sonrası ağrıyı yönetmek için ağrı kesicilere ihtiyaç duyabilirler. Prognoz, prosedürün altında yatan nedene ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir4.
Tarih
İlk başarılı enteroenterostomi 1795 yılında İskoç cerrah John Hunter tarafından gerçekleştirilmiştir. Hunter cerrahi alanında bir öncüydü ve enteroenterostomi üzerine yaptığı çalışmalar modern bağırsak cerrahisinin temelini attı.
1800’lerin başında Fransız cerrah Alexis Boyer enteroenterostomi yapmak için yeni bir teknik geliştirdi. Boyer’in tekniği Hunter’ınkinden daha başarılıydı ve kısa sürede bağırsak açıklığı oluşturmak için standart yöntem haline geldi.
1800’lerin sonlarında Alman cerrah Theodor Billroth gastrektomi adı verilen yeni bir cerrahi prosedür geliştirdi. Gastrektomi midenin çıkarılmasıdır ve genellikle kanser veya midenin diğer hastalıkları için yapılır. Billroth ayrıca gastrektomiden sonra enteroenterostomi oluşturmak için bir teknik geliştirdi. Bu teknik günümüzde Billroth II operasyonu olarak bilinmektedir ve günümüzde uygulanan en yaygın cerrahi prosedürlerden biridir.
Kaynak:
- Greenstein AJ, Sachar DB, Gibas A, Schrag D, Heimann T, Janowitz HD, Aufses AH Jr. Outcome of toxic dilatation in ulcerative and Crohn’s colitis. J Clin Gastroenterol. 1985 Sep;7(4):294-300.
- Alves A, Panis Y, Mathieu P, Mantion G, Kwiatkowski F, Slim K; Association Française de Chirurgie. Postoperative mortality and morbidity in French patients undergoing colorectal surgery: results of a prospective multicenter study. Arch Surg. 2005 Mar;140(3):278-83, discussion 284.
- Bruce J, Krukowski ZH, Al-Khairy G, Russell EM, Park KG. Systematic review of the definition and measurement of anastomotic leak after gastrointestinal surgery. Br J Surg. 2001 Aug;88(9):1157-68.
- O’Dwyer ST, Ptok H, Dziri C, et al. Surgical interventions for symptomatic mild to moderate Crohn’s disease. Cochrane Database Syst Rev. 2011 Jan 19;(1):CD006956.