“Düktus venosus” terimi, “kanal” anlamına gelen Latince “duktus” ve “damarla ilgili” anlamına gelen “venosus” kelimelerinden gelir. İlk olarak 1615 yılında İngilizce olarak kullanılmıştır.
“duktus venosus” adı da italyan anatomist julius caesar aranzi (1507-1572) ile ilişkilidir. Aranzi, duktus venosus’u ayrıntılı olarak tanımlayan ilk kişiydi ve ona kendi adını verdi. “duktus venosus Arantii” ismi bazen bu yapıyı ifade etmek için kullanılmaktadır.
- Eşli bir yapıdır, yani vücudun her iki yanında birer tane bulunur.
- Miadında bir fetüste yaklaşık 20 santimetre uzunluğundadır.
- Bir ucu umbilikal vene, diğer ucu ise inferior vena kavaya bağlıdır.
- Doğumdan sonra kapanır ve ligamentum venosum adı verilen fibröz bir kordon haline gelir.
Duktus venosus, fetal dolaşım sisteminin önemli bir parçası olan küçük bir damardır.

İçindekiler
Anatomi ve İşlev:
Duktus venosus, fetal dolaşımda bir şant görevi görerek plasentadan gelen oksijen açısından zengin kanın karaciğeri baypas etmesine ve doğrudan kalbe giden inferior vena kavaya akmasına izin verir. Bu, fetüsün hayati organlarına verimli oksijen iletimini kolaylaştırır.
Spesifik olarak, duktus venosus, plasentadan oksijenli kan ve besinleri taşıyan göbek damarından kaynaklanır. Oksijen bakımından zengin kan, duktus venosustan geçtikten sonra inferior vena kavaya ve oradan da kalbin sağ atriyumuna akar. Bu oksijen açısından zengin kanın bir kısmı da hepatik sinüzoidler yoluyla karaciğere iletilir.
Doğumdan Sonra Kapatma:
Doğumdan sonra duktus venosus birkaç gün içinde kapanır. Bu kapanma, göbek kordonunun kesilmesini takiben kandaki oksijen seviyesinin artması ve prostaglandinlerin (hormon benzeri bileşikler) azalması gibi birçok faktör tarafından tetiklenir. Sonunda duktus venosus, ligamentum venosum olarak bilinen fibröz bir korda dönüşür.
Klinik Önem:
Bazı doğuştan kalp hastalıklarında, duktus venosus doğumdan sonra kapanmayabilir ve bu da patent duktus venosus olarak bilinen bir duruma yol açar. Bu, pulmoner hipertansiyon ve kalp yetmezliği dahil olmak üzere çeşitli komplikasyonlara neden olabilir.
Ayrıca, duktus venosus, arterler ve damarlar arasındaki anormal bağlantılarla karakterize edilen bir durum olan arteriyovenöz malformasyonların yaygın bir bölgesidir.
Tarih
Duktus venosus, umbilikal venden inferiyor vena kavaya oksijenli kan taşıyan fetüsteki bir damardır. Doğumdan sonra duktus venosus kapanır ve ligamentum venosum adı verilen fibröz bir kordon haline gelir.
“duktus venosus” teriminin etimolojisi nispeten basittir. Latince “duktus” kelimesi basitçe “kanal” anlamına gelirken, “venosus” “damarla ilgili” anlamına gelir. Terim ilk olarak 1615’te İngilizce olarak kullanıldı ve o zamandan beri sürekli olarak kullanılıyor.
Duktus venosus’un tarihi de nispeten basittir. Bu damar fetüste bulunur, ancak doğumdan sonra kapanır. Duktus venosus’un ilk ne zaman evrimleştiği tam olarak bilinmemekle birlikte, erken memelilerde mevcut olduğu düşünülmektedir.
Duktus venosus fetal dolaşımda önemli bir rol oynar. Umbilikal venden oksijenli kanı inferior vena kavaya taşır. Doğumdan sonra akciğerler çalışmaya başlar ve duktus venosus’a artık ihtiyaç duyulmaz. Kapanır ve ligamentum venosum adı verilen lifli bir kordon haline gelir.
Duktus venosus nispeten basit bir yapıdır, ancak fetal dolaşımda önemli bir rol oynar. İnsan vücudunun anne karnındaki hayata nasıl adapte olduğunun büyüleyici bir örneğidir.
Duktus venozus cenin dolaşımında önemli rol oynayan büyüleyici bir yapıdır. İnsan vücudunun rahimde hayatta kalmamızı ve gelişmemizi sağlamak için yaptığı inanılmaz uyarlamaları hatırlatıyor.
Duktus venosus, uzun ve ilginç bir geçmişi olan büyüleyici bir yapıdır. İnsan vücudunun rahimde hayatta kalmamızı ve gelişmemizi sağlamak için yaptığı inanılmaz uyarlamaları hatırlatıyor.
Kaynak:
- Moore KL, Persaud TVN, Torchia MG. The Developing Human: Clinically Oriented Embryology. 10th edition. Philadelphia, PA: Elsevier; 2016.
- van den Wijngaard JP, Westerhof BE, Faber DJ, et al. Abnormal arterial flow in the malformed hearts of mice lacking connexin 40. Circ Res. 2006;98(6):781-788.