Tahmini okuma süresi: 2 dakika

Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, fiziksel acıyı dindirmek için salgılanan kimyasalların aynı zamanda birisi duygusal acı hissettiği zaman da – özellikle sosyal reddedilme durumunda- tetiklendiğini keşfettiler. Bu kavrayış, depresyon ve diğer sosyal anksiyete bozukluklarını tedavi etmede yeni ilaçlar geliştirilmesinin önünü açabilir.
Çalışmada, 18 yetişkinden diğer yüzlerce yetişkinin sahte kişisel profillerine ve fotoğraflarına bakmaları ve duygusal olarak en çok ilgilendikleri insanları seçmeleri istendi. Katılımcılar daha sonra, etkileyici buldukları kişilerin onları reddettikleri söylenmeden önce, PET tarayıcısı olarak adlandırılan bir beyin görüntüleme makinesinin içine konuldu. Bu sırada yapılan beyin taramaları opioid salgılanışını gösterdi. Bu durum, beyin hücrelerindeki mu-opioid alıcılarının uygunluğuna bakılarak ölçüldü. Etkinin en geniş olduğu beyin bölgeleri ventral striatum, amigdala, ortahat talamus ve periakuaduktal gri bölgeleriydi – bu alanların aynı zamanda fiziksel acıyla alakası olduğu biliniyor.
Araştırmacılar katılımcıların, flört profillerinin ve reddedilmenin gerçek olmadığını anladıklarından emin oldu. Buna rağmen, “sahte” toplum içinde küçük düşürülme durumu, hem duygusal hem de bir opioid tepkiyi tetiklemek için yeterliydi. Ayrıca “dirençlilik” (çevresel değişime uyum sağlama yeteneği) adı verilen kişisel bir özellikte yüksek puana sahip insanların, en fazla miktarda doğal ağrıkesici etkinleştirebildiklerini gördüler.
Sosyal reddedilme esnasında pregenual singulat korteks adı verilen bir diğer beyin bölgesinde ne kadar fazla opioid salgılanırsa, katılımcıların reddedilme haberini aldıktan sonra o kadar az olumsuz etkilendiklerini bildirdiler. Adı geçen üniversitede psikiyatri bölümünde Yardımcı Doçent Dr. David Hsu şöyle söylüyor:
“Bu, sosyal reddedilme esnasında opioid sisteminin etkinleştiğini göstermek için insan beynini inceleyen ilk çalışma. Genel olarak opioidlerin, hayvanlarda sosyal endişe ve soyutlanma esnasında salgılandıkları bilinirdi, fakat insan beyninde bunun meydana geldiği yer şimdiye kadar gösterilmemişti.”
Araştırmacılar ayrıca, katılımcılara ilgi gösterdikleri kişinin karşılık verdiği söylendiğinde ne olduğunu sorguladılar. Bu durumda bazı beyin bölgelerinde daha fazla opioid salgılandı. Dr. Hsu bu durumu şöyle açıklıyor:
“Opioid sisteminin hem acıyı azaltmada hem de sevinci artırmada bir pay sahibi olduğu biliniyor. Çalışmamız, aynı zamanda, opioid sistemin bunu sosyal çevrede de yaptığını gösterdi.”
Dr. Hsu, çalışmasını genişleterek depresyonda olanların ya da sosyal anksiyete sahibi olanların veya bunlara eğilimli olanların sosyal reddedilme ve kabul edilmeye nasıl anormal bir opioid cevabı verdiklerine bakmayı umuyor.
Çalışma Moleküler Psikiyatri (Molecular Psychiatry) dergisinde yayınlandı.
Düzenleyen: AŞ (Evrim Ağacı)
Kaynak:
  • DailyMail
  • D T Hsu, B J Sanford, K K Meyers, T M Love, K E Hazlett, H Wang, L Ni, S J Walker, B J Mickey, S T Korycinski, R A Koeppe, J K Crocker, S A Langenecker and J-K Zubieta Response of the μ-opioid system to social rejection and acceptance Molecular Psychiatry (2013) 18, 1211–1217; doi:10.1038/mp.2013.96; published online 20 August 2013
Facebook Yorumları