Tahmini okuma süresi: 2 dakika

“Articulatio coxae” terimi Latince “eklem” anlamına gelen “articulus” ve “kalça” anlamına gelen “coxa” kelimelerinden türetilmiştir. Uyluk kemiğinin her yöne hareket etmesini sağlayan bir top ve soket eklemi olan kalça ekleminin bilimsel adıdır.

Kalça eklemi vücuttaki en büyük ve en karmaşık eklemdir. Femur (uyluk kemiği) başının pelvisin asetabulumuna (kalça yuvası) oturmasıyla oluşur. Asetabulum, pelviste kıkırdakla kaplı fincan şeklinde bir çukurdur. Uyluk kemiğinin başı da kıkırdakla kaplıdır. Kıkırdak eklemi yastıklamaya ve sürtünmeyi azaltmaya yardımcı olur.

Kalça eklemi bir dizi bağ tarafından yerinde tutulur. Bağlar, kemikleri birbirine bağlayan doku bantlarıdır. Kalça ekleminin bağları eklemi stabilize etmeye ve herhangi bir yönde çok fazla hareket etmesini önlemeye yardımcı olur.

  • Kalça ile uyluk kemiği arasındaki eklemdir. (Bkz; Artikulasyo) (Bkz; koksa)
  • Genellikle kalça eklemi olarak bilinen articulatio coxae, pelvisi alt ekstremiteye bağlayan bir top ve soket eklemidir. Pelvis kemiğindeki bir yuva olan asetabulum ve femurun (uyluk kemiği) tepesindeki bir top olan femur başından oluşur1.

Yapısı ve İşlevi

  • Kalça eklemi, fleksiyon, ekstansiyon, abdüksiyon, addüksiyon, iç rotasyon ve dış rotasyon dahil olmak üzere çok sayıda harekete izin verir. Bu geniş hareket aralığı, femur başının fincan benzeri asetabulum içine oturan küresel şeklinden kaynaklanmaktadır 2.
  • Eklem, stabilite ve destek sağlayan güçlü bağlar ve kaslarla çevrilidir. Gluteus maximus ve iliopsoas gibi kalça eklemi etrafındaki kaslar, ayakta durma ve yürüme sırasında kalçayı hareket ettirmekten ve stabilite sağlamaktan sorumludur 3.

Bozukluklar ve Tedaviler

  • Artrit, kalça kırıkları, bursit, tendinit ve kalça labral yırtıkları dahil olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar kalça eklemini etkileyebilir. Bu rahatsızlıklar ağrı, sertlik ve hareket kabiliyetinde azalmaya neden olabilir.
  • Tedaviler, fizik tedavi ve ilaç tedavisi gibi konservatif yöntemlerden kalça artroskopisi, kalça yüzey yenileme veya total kalça protezi gibi cerrahi müdahalelere kadar değişebilir4.

Tarih

Kalça ekleminin tarihi uzun ve büyüleyici bir tarihtir. Kalça ekleminin bilinen ilk tanımı MÖ 4. yüzyılda Yunan hekim Hipokrat tarafından yazılmıştır. Hipokrat kalça ekleminin kemiklerini ve bağlarını tanımlamış ve eklemin yapabildiği hareket aralığını da tarif etmiştir.

16. yüzyılda İtalyan anatomist Andreas Vesalius kalça ekleminin ayrıntılı bir tanımını yayınladı. Vesalius’un çalışması, insan kadavraları üzerinde yaptığı kendi incelemelerine dayanıyordu. Vesalius’un çalışması kalça ekleminin anlaşılmasında büyük bir ilerlemeydi.

19. yüzyılda Alman cerrah Bernhard Heine kalça yaralanmalarını onarmak için yeni bir cerrahi teknik geliştirdi. Heine’nin tekniği kalça yaralanmalarının tedavisinde büyük bir ilerlemeydi.

20. yüzyılda kalça rahatsızlıklarının anlaşılması ve tedavisinde birçok ilerleme kaydedilmiştir. Bu ilerlemeler kalça rahatsızlıkları olan hastalar için daha iyi sonuçlara yol açmıştır.

Günümüzde kalça eklemi çok iyi anlaşılmış bir eklemdir. Kalça rahatsızlıklarının tedavisi için birçok farklı cerrahi teknik mevcuttur. Ve hasarlı kalça eklemlerini değiştirmek için birçok farklı protez türü mevcuttur. Bu gelişmeler sayesinde kalça rahatsızlığı olan kişiler uzun ve aktif bir yaşam sürebilmektedir.

Kaynak:

  1. Standring, S. (2016). Gray’s Anatomy (41st ed.). Elsevier.
  2. Neumann, D. A. (2013). Kinesiology of the hip: a focus on muscular actions. Journal of Orthopaedic & Sports Physical Therapy, 43(2), 82-94.
  3. Fischer, S., & Breitenbach, J. (2015). Anatomy, Bony Pelvis and Lower Limb, Gluteus Muscles. StatPearls [Internet].
  4. Learmonth, I. D., Young, C., & Rorabeck, C. (2007). The operation of the century: total hip replacement. The Lancet, 370(9597), 1508-1519.

Facebook Yorumları