Tahmini okuma süresi: 3 dakika

“Antosiyanin” terimi, Yunanca çiçek anlamına gelen “anthos” ve mavi anlamına gelen “kyanos” sözcüklerinden türemiştir. Tarihsel olarak antosiyaninler, yüzyıllar boyunca çeşitli gıda ve tekstil ürünlerinde doğal renklendirici olarak kullanılmıştır. Bileşik olarak keşfedilmeleri 19. yüzyılda bitki pigmentleri üzerine yapılan araştırmalara kadar uzanmaktadır.

Antosiyaninler nelerdir?

Antosiyaninler, birçok meyve, sebze ve çiçekteki kırmızı, mor ve mavi tonlardan sorumlu, suda çözünebilen bir grup pigmenttir. Bunlar, polifenollerin bir alt sınıfı olan flavonoidler olarak bilinen daha geniş bir bileşik grubuna aittirler.

Kaynaklar:

Antosiyaninlerin en zengin besin kaynaklarından bazıları şunlardır:

  • Meyveler (yaban mersini, ahududu, böğürtlen)
  • Kırmızı ve mor üzüm
  • kırmızı lâhana
  • Patlıcan
  • Frenk üzümü
  • Kirazlar
  • Mürver Ağacı meyvesi

Sağlık yararları:

Antioksidan Özellikleri: Antosiyaninler güçlü antioksidanlardır ve vücutta hücresel hasara ve çeşitli hastalıklara yol açabilen serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olurlar.
Anti-inflamatuar Etkiler: Enflamasyonu azaltarak potansiyel olarak kronik hastalık riskini azaltabilirler.
Kalp Sağlığı: Çeşitli çalışmalar antosiyanin alımını kalp hastalığı riskinin azalması da dahil olmak üzere iyileşen kalp sağlığıyla ilişkilendirmiştir.
Beyin Sağlığı: Beyin sağlığını destekleyebilir ve yaşlanmayla birlikte bilişsel gerileme riskini azaltabilirler.
Kansere Karşı Potansiyel: Bazı araştırmalar antosiyaninlerin belirli kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini öne sürüyor.

İstikrar:

Antosiyaninler ışık, pH ve sıcaklık gibi faktörlere duyarlıdır. Renkleri pH değişimine göre değişebilir. Örneğin asidik koşullarda kırmızı görünebilirler ve daha alkali koşullarda maviye dönebilirler.

Uygulamalar:

Antosiyaninler sağlığa olan faydalarının ötesinde gıda endüstrisinde doğal renklendirici olarak da kullanılmaktadır. Canlı renkleri onları sentetik boyalara karşı çekici bir alternatif haline getiriyor.

Sağlığa sayısız faydası ve canlı renkleri ile antosiyaninler birçok meyve ve sebzenin değerli bir bileşenidir. Potansiyel antioksidan, antiinflamatuar ve diğer sağlığı teşvik edici özellikleri, onları hem beslenme uzmanlarının hem de araştırmacıların ilgi konusu haline getiriyor.

Tarih

Antosiyaninler birçok meyve, sebze, çiçek ve yaprağın kırmızı, mor ve mavi renklerinden sorumlu olan bir doğal pigment sınıfıdır. Ayrıca bazı alg ve bakterilerde de bulunurlar.

Antosiyaninlerin tarihi, onları boya ve kozmetik olarak kullanan eski Mısırlılara kadar uzanmaktadır. Antosiyaninlerle ilgili ilk bilimsel çalışma 19. yüzyılda Alman kimyager Heinrich Wackenroder tarafından yapılmıştır. Antosiyanin siyanidin’i kırmızı lahanadan izole etti ve ona bitkinin Yunanca adı olan Brassica oleracea var. capitata f. rubra.

20. yüzyılda bilim adamları antosiyaninler hakkında bir dizi önemli keşifte bulundular. Antosiyaninlerin L-fenilalanin amino asidinden türetildiğini ve bitkilerde karmaşık bir metabolik yolla sentezlendiklerini öğrendiler. Ayrıca antosiyaninlerin bitkilerde, onları UV radyasyonundan korumak ve polen taşıyıcıları çekmek de dahil olmak üzere bir dizi önemli fonksiyona sahip olduğunu keşfettiler.

Son yıllarda bilim insanları antosiyaninlerin sağlık açısından potansiyel faydalarıyla giderek daha fazla ilgilenmeye başladı. Antosiyaninlerin antioksidan, anti-inflamatuar ve anti-kanser özelliklerine sahip olduğu gösterilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sağlığı, bilişsel işlevi ve göz sağlığını iyileştirdikleri de gösterilmiştir.

Günümüzde antosiyaninler gıda renklendiricileri, diyet takviyeleri ve kozmetikler dahil olmak üzere çeşitli ticari ürünlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kanser, kalp hastalığı ve Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların tedavisinde potansiyel kullanımları açısından da araştırılıyorlar.

Antosiyanin tarihindeki bazı önemli dönüm noktalarının kısa bir zaman çizelgesi:

1839: Heinrich Wackenroder kırmızı lahanadan antosiyanin siyanidin’i izole etti.
1913: Richard Willstätter ve Arthur Stoll siyanidin kimyasal yapısını belirlediler.
1930’lar: Bilim adamları antosiyaninlerin bitki fotosentezindeki rolünü araştırmaya başladı.
1940’lar: Bilim adamları antosiyaninlerin bitkileri UV radyasyonundan korumada rol oynadığını keşfettiler.
1950’ler: Bilim insanları antosiyaninlerin sağlığa faydalarını araştırmaya başladı.
1960’lar: Antosiyaninler gıda renklendiricileri olarak popüler hale geldi.
1970’ler: Bilim insanları antosiyaninlerin çıkarılması ve saflaştırılması için yeni yöntemler geliştirdi.
1980’ler: Antosiyaninlerin antioksidan, antiinflamatuar ve anti-kanser özelliklerine sahip olduğu gösterildi.
1990’lar: Antosiyaninlerin kardiyovasküler sağlığı, bilişsel işlevleri ve göz sağlığını iyileştirdiği gösterildi.
2000’ler ve sonrası: Antosiyaninler, potansiyel sağlık yararları ve ticari uygulamaları açısından incelenmeye devam ediyor.

Antosiyaninler büyüleyici ve önemli bir bileşik sınıfıdır. Bitkilerde ve hayvanlarda hayati bir rol oynarlar ve insanlar için bir takım potansiyel sağlık yararları vardır. Bilim insanları antosiyaninler hakkında bilgi edinmeye ve bunları kullanmanın yeni yollarını geliştirmeye devam ediyor.

Kaynak:

  1. Khoo, H. E., Azlan, A., Tang, S. T., & Lim, S. M. (2017). Anthocyanidins and anthocyanins: colored pigments as food, pharmaceutical ingredients, and the potential health benefits. Food & Nutrition Research, 61(1), 1361779.
  2. Wallace, T. C., & Giusti, M. M. (2010). Anthocyanins. In Advances in Nutrition and Food Science. Nova Science Publishers, Inc.
Facebook Yorumları