“Asenokumarol” terimi, bazı bitkilerde doğal olarak bulunan bir bileşik olan kumarin türevinden oluşan kimyasal yapısından kaynaklanmaktadır. Asenokumarol, 20. yüzyılda dolaşım sisteminde zararlı kan pıhtılarının oluşumunu önlemek üzere tasarlanmış sentetik bir antikoagülan olarak geliştirildi. Varfarine benzeyen 4-hidroksikumarin antikoagülan sınıfına aittir.
Farmakoloji ve Etki Mekanizması
Asenokumarol, pıhtılaşma faktörlerinin aktivasyonu için çok önemli olan K vitamini epoksit redüktaz enzimini inhibe ederek çalışır. Sonuç olarak ilaç, kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltır. Derin ven trombozu, pulmoner emboli ve atriyal fibrilasyonu olan hastalarda felç önleme gibi çeşitli tromboembolik bozukluklarda yaygın olarak kullanılır.
Dozaj ve Uygulama
Asenokumarol genellikle tablet formunda ağızdan uygulanır. Dozaj oldukça bireyseldir ve kanama riskini en aza indirirken ilacın etkili olduğundan emin olmak için kan testleri, özellikle Uluslararası Normalleştirilmiş Oran (INR) aracılığıyla düzenli izleme gerektirir.
Yan Etkiler ve Önlemler
Asenokumarol ile ilişkili ana olumsuz etki kanama riskinin artmasıdır. Diğer olası yan etkiler arasında döküntü, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve gastrointestinal sorunlar yer alır. Hamile kadınlarda ve ciddi karaciğer veya böbrek hastalığı olanlarda kontrendikedir. Diğer ilaçlar ve diyetteki K vitamini ile etkileşim de etkinliğini etkileyebilir.
Düzenleyici statü
Acenocoumarol çeşitli ülkelerde çeşitli marka isimleri altında mevcuttur. Bunun reçeteli bir ilaç olduğunu ve bir sağlık uzmanının rehberliğinde kullanılması gerektiğini unutmamak önemlidir.
Tarih
Asenokumarol ilk kez 1948’de İsviçreli kimyager Paul Karrer tarafından sentezlendi. Karrer, kan pıhtılarını tedavi etmek için yeni ilaçlar geliştirmeye çalışıyordu ve asenokumarolün güçlü bir antikoagülan olduğunu keşfetti.
Asenokumarol ilk olarak 1950’lerde geliştirildi ve 1959’da Avrupa’da pazarlandı. 1967’de ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylandı. Asenokumarol şu anda dünya çapında 100’den fazla ülkede mevcuttur.
Asenokumarol etkili bir kan sulandırıcıdır ancak terapötik indeksi dardır, bu da etkili doz ile toksik doz arasında küçük bir fark olduğu anlamına gelir. Bu, asenokumarol alırken kanın pıhtılaşmasının yakından izlenmesini önemli kılar.
Asenokumarol genellikle günde bir kez alınır, ancak dozajın bireyin ihtiyaçlarına göre ayarlanması gerekebilir. İlacın kan düzeyinin tutarlı bir şekilde korunmasına yardımcı olmak için asenokumarolün her gün aynı saatte alınması önemlidir.
Asenokumarol, reçetesiz satılan ilaçlar, bitkisel takviyeler ve vitaminler de dahil olmak üzere bir dizi başka ilaçla etkileşime girebilir. Asenokumarol’e başlamadan önce aldığınız tüm ilaçları doktorunuza bildirmeniz önemlidir.
Asenokumarol genellikle güvenlidir ve iyi tolere edilir, ancak kanama, morarma ve mide rahatsızlığı gibi yan etkilere neden olabilir. Dozajın çok yüksek olması durumunda iç kanama gibi daha ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Asenokumarol kan pıhtılarını önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilecek önemli bir ilaçtır. Ancak ilacı almadan önce ilacın riskleri ve yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.
1950’ler: Asenokumarol geliştirildi.
1959: Acenocoumarol Avrupa’da pazarlandı.
1967: Asenokumarol, ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylandı.
1970’ler: Asenokumarol kan pıhtılarını önlemek ve tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
1980’ler: Asenokumarol ile ilgili araştırmalar, güvenliğini ve etkinliğini artırmaya odaklanarak devam ediyor.
1990’lar ve 2000’ler: Asenokumarol dünyada en yaygın kullanılan kan sulandırıcılardan biri olmaya devam ediyor.
Günümüzde asenokumarol, kan pıhtılarını önlemek ve tedavi etmek için kullanılan güvenli ve etkili bir kan sulandırıcıdır. Milyonlarca insanın hayatını iyileştirmeye yardımcı olan önemli bir ilaçtır.
Kaynak:
- Kamali, F., & Pirmohamed, M. (2019). “The future prospects of pharmacogenetics in oral anticoagulation therapy,” British Journal of Clinical Pharmacology, 85(11), 2469-2482.
- O’Reilly, R. A. (1968). “Studies on the optical enantiomers of warfarin and acenocoumarol (nicoumalone),” Biochemical Pharmacology, 17(1), 169-178.
- Palareti, G., & Legnani, C. (1996). “Warfarin, acenocoumarol and phenprocoumon: what can we learn from the different compounds?”, Haemostasis, 26(Suppl. 4), 339-346.