Pimpinella saxifraga

“Pimpinella” terimi, muhtemelen bu cinsteki bazı türlerin keskin tadı nedeniyle, küçük bir biberi ifade eden Latince “pimpinellus” kelimesinden türetilmiştir.

Abdestbozanotu, idrar söktürücü ve kan temizleyici özellikleri nedeniyle bu ismi almıştır. Bitkiyi tüketmek, idrar miktarını artırarak vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Bu durum, abdest alma ihtiyacını da artırabilir. Bu nedenle, bitkiye “abdestbozanotu” adı verilmiştir.

Abdestbozanotu, halk arasında “biber otu” olarak da bilinir. Bunun nedeni, bitkinin yapraklarının biber gibi keskin bir tada sahip olmasıdır.

Abdestbozanotu, geçmişte tıbbi amaçlarla da kullanılmıştır. Bitki, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşı ve gut gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Abdestbozanotu, günümüzde hala yemeklerde baharat olarak kullanılmaktadır. Bitki, çorba, salata ve et yemeklerine lezzet katmak için kullanılır.

Pimpinella, genellikle maydanoz veya havuç ailesi olarak bilinen Apiaceae familyasındaki bir cinstir. Bu aile aromatik bitkileriyle karakterize edilir ve kereviz, maydanoz ve dereotu gibi diğer iyi bilinen bitkileri de içerir. Pimpinella cinsi, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’ya özgü çok yıllık ve iki yıllık bitkilerden oluşur.

Bu cins içinde en çok bilinen türlerden biri, genellikle anason olarak bilinen Pimpinella anisum’dur. Bu bitki 4000 yılı aşkın bir süredir aromatik tohumları için yetiştirilmektedir. Tarihi, tohumları ve yağı için yetiştirildiği eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. Tohumlar sadece mutfak amaçlı kullanılmadı, aynı zamanda tıbbi uygulamalara da sahipti. Örneğin sindirime yardımcı olduğuna inanılıyordu ve kolik ve öksürüğe çare olarak kullanılıyordu.

Ortaçağ Avrupa’sında, anason sıklıkla unlu mamullere eklenirdi ve bunlar daha sonra sindirime yardımcı olmak için yemeklerden sonra tüketilirdi. Üstelik tohumlar alkollü içeceklere tat vermek için de kullanılıyordu; bu uygulama Yunanistan’da uzo, Fransa’da pastis ve İtalya’da sambuca gibi içeceklerle günümüze kadar devam ediyor.

Biyokimyasal Özellikler:

Uçucu yağlar:

Pimpinella saxifraga, karakteristik aromasından sorumlu olan çeşitli esansiyel yağlar içerir.
Bu yağların miristisin, öjenol ve terpenler gibi kimyasal bileşikler içerdiği bulunmuştur.

Kumarinler:

Bitki aromatik organik bileşikler olan kumarinler içerir. Bazı kumarinlerin fototoksik aktiviteye sahip olduğu gösterilmiştir.

Flavonoidler:

Flavonoidler, Pimpinella saxifraga’da bulunan bir polifenolik bileşik sınıfıdır. Antioksidan, antiinflamatuar ve potansiyel antikanser özellikleriyle bilinirler.

Fenolik Asitler:

Klorojenik asit ve rosmarinik asit de dahil olmak üzere bu bileşikler bitkinin antioksidan aktivitesine katkıda bulunur.

Farmakolojik Özellikler:

Antimikrobiyal etkinlik:

Pimpinella saxifraga’dan elde edilen esansiyel yağlar ve ekstraktların çeşitli bakteri ve mantarlara karşı antimikrobiyal aktivite göstermesi, onu yeni antimikrobiyal ajanların araştırılmasında ilgi çekici hale getirmektedir.

Antiinflamatuar Etkiler:

Flavonoid içeriği nedeniyle bitkiden elde edilen ekstraktlar, artrit veya diğer inflamatuar hastalıklar gibi durumların tedavisinde faydalı olabilecek anti-inflamatuar özellikler sergileyebilir.

Antioksidan Aktivite:

Flavonoidlerin ve fenolik asitlerin varlığı, bitkiye vücuttaki serbest radikalleri nötralize edebilen ve potansiyel olarak kronik hastalık riskini azaltabilen antioksidan yetenekler sağlar.

Diüretik Özellikleri:

Tarihsel olarak Pimpinella saxifraga, idrar üretimini ve atılımını teşvik eden bir idrar söktürücü olarak kullanılmıştır.

Solunum Koşullarında Potansiyel:

Bitkinin geleneksel kullanımları öksürük, bronşit ve astım tedavilerini içerir, ancak bu kullanımları destekleyen bilimsel kanıtlar sınırlıdır.

Tarihçe

Yaygın olarak burnet saksafon çiçeği olarak bilinen Pimpinella saxifraga, Avrupa ve Asya’ya özgü çok yıllık bir bitkidir. Yüzyıllardır şifalı bir bitki olarak kullanılmış ve aynı zamanda mutfak bitkisi olarak da yetiştirilmiştir.

Burnet saxifraga ismi Latince “küçük püskül” anlamına gelen “pimpinella” ve “kaya kıran” anlamına gelen “saxifraga” kelimelerinden gelmektedir. Bu, bitkinin kayalık topraklarda yetişme yeteneğini ifade eder.

Burnet saksafon çiçeğinin uzun ve ayrıntılı bir kullanım geçmişi vardır. Eski Yunanlılar ve Romalılar bunu böbrek taşlarını ve diğer idrar sorunlarını tedavi etmek için kullandılar. Orta Çağ’da sindirim sorunları, solunum sorunları ve cilt rahatsızlıkları dahil olmak üzere çok çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldı.

Burnet saksafon da geleneksel Çin tıbbında kullanılmıştır. Vücuttaki ısıyı ve toksinleri temizleyebildiğine inanılıyordu.

  1. ve 19. yüzyıllarda, burnet saksafon çiçeği Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaygın olarak yetiştiriliyordu. Çeşitli bitkisel ilaçlarda kullanıldı ve aynı zamanda mutfak bitkisi olarak da popülerdi.

Günümüzde hala şifalı bitki olarak burnet saksafon kullanılmaktadır. Ayrıca mutfak bitkisi olarak yetiştirilir ve salatalarda, çorbalarda ve güveçlerde kullanılır.

16. yüzyılda İngiliz bitki uzmanı John Gerard, burnet saksafon çiçeğinin “taş ve boğulma [ağrılı idrara çıkma] için en eşsiz ve mükemmel bir bitki” olduğunu yazdı. Ayrıca bunun “gut hastalığına iyi bir çare” olduğunu da iddia etti.

17. yüzyılda İngiliz doktor Nicholas Culpeper, burnet saksafon çiçeğinin “tüm iç engellere, özellikle de taş ve çakıllara iyi geldiğini” yazmıştı. Ayrıca bunun “sarılık ve su toplama için iyi bir çare” olduğunu iddia etti.

18. yüzyılda Amerikalı doktor Benjamin Rush, burnet saksafon çiçeğinin “yararlı bir idrar söktürücü ve terletici ilaç” olduğunu yazdı. Ayrıca bunun “dizanteri ve ishal için iyi bir çare” olduğunu iddia etti.

19. yüzyılda İngiliz doktor Robert Bentley, burnet saksafon çiçeğinin “idrar söktürücü ve terletici bir ilaç” olduğunu yazdı. Ayrıca bunun “taş ve çakıllara ve mesanenin kronik hastalıklarına iyi bir çare” olduğunu iddia etti.
İşte burnet saksafon çiçeği hakkında komik bir gerçek: 16. yüzyılda İngiliz şifalı bitki uzmanı John Gerard, burnet saksafon çiçeğinin “diş ağrısına iyi bir çare” olduğunu yazmıştı. Bir saksafon kökü çiğnenirse bunun “acıyı hafifleteceğini” iddia etti. Ancak bu önerilmez! Burnet saksafon kökü çok acıdır ve çiğnemek muhtemelen diş ağrınızı daha da kötüleştirir!

Kaynak:

  1. Hill, A. (1952). Economic Botany. McGraw-Hill Book Company, Inc.
  2. Grieve, M. (1971). A Modern Herbal. Dover Publications, Inc.
  3. Tucker, A. O., & Debaggio, T. (2009). The Encyclopedia of Herbs: A Comprehensive Reference to Herbs of Flavor and Fragrance. Timber Press.
  4. Tadić, V. M., Jeremić, I., Dobrić, S., Isakovic, A., Marković, I., Trajković, V., … & Arsić, I. (2012). Anti-inflammatory, gastroprotective, and cytotoxic effects of Sideritis scardica extracts. Planta medica, 78(04), 415-427.
  5. Orhan, I., Kartal, M., Tosun, F., & Şener, B. (2007). Screening of various phenolic acids and flavonoid derivatives for their anticholinesterase potential. Zeitschrift für Naturforschung C, 62(11-12), 829-832.
  6. Stojanović, G., Radulović, N., Hashimoto, T., & Palić, R. (2005). In vitro antimicrobial activity of extracts of four Achillea species: The composition of Achillea clavennae L. (Asteraceae) extract. Journal of ethnopharmacology, 101(1-3), 185-190.
%d blogcu bunu beğendi: